krank dayanağı

krank dayanağı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
krank dayanağı crank rest

krank dayanağı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
krank mili krank halkaları crankshaft crankpins
baş dayanağı head restraint
bıçak dayanağı knife rest
avuç içi dayanağı palm rest
köprü dayanağı bridge abutment
demir dayanağı iron rest
top dayanağı ball abutment
parmak dayanağı finger rest
bir dayanağı a mainstay of
yasal dayanağı olmak have legal standing
baraj dayanağı dam abutment
toplumun dayanağı pillar of society
kule dayanağı tower footing
yasal dayanağı the legal basis for
klavye avuç içi dayanağı keyboard palm rest
ekonominin dayanağı mainstay of the economy
silindir dayanağı roller rest
yönetimin dayanağı mainstay of management
ekonominin dayanağı pillar of the economy
yasal bir dayanağı olmadan without any legal basis
kateter dayanağı catheter rest
kuzey dayanağı north abutment
olgu ve hukukun dayanağı grounds of fact and law
önemli bir dayanağı var has a major bearing
bir dayanağı güvenceye almak securing a foothold
taç dayanağı crown abutment
iktidarın dayanağı fulcrum of power
frezeleme dayanağı milling abutment
hangi yasal dayanağı legal base under which
boyun yanlı baş dayanağı neck-pro head restraint
yasal dayanağı olarak as the legal basis for
stratejinin dayanağı pillar of the strategy
geçerli bir dayanağı yok there is no valid basis for
temel bir dayanağı olmak have a fundamental pillar in
büyümenin dayanağı mainstay of growth
koltuk baş dayanağı seat head restraint
dayanağı yok no grounds on which
titanyum top dayanağı the titanium ball abutment
ayarlanabilir baş dayanağı adjustable head restraint
yasal bir dayanağı yok has no legal standing
kol dayanağı his arm rest on
yasal dayanağı is the legal basis
tek dayanağı the sole basis upon
yasal dayanağı dikkate almak consideration of a legal basis
şaft dayanağı fulcrum of shaft
ayak dayanağı foot restraint
anlaşmanın yasal dayanağı legal basis for the agreement
yasal bir dayanağı yok there is no legal basis for
yasal dayanağı koymak to put on a legal footing
üretimin dayanağı mainstay of production