| diğer bir deyişle |
in other words |
diğer bir deyişle terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| diğer bir deyişle |
i.e. |
| diğer bir deyişle |
in others words |
| diğer bir deyişle, 142-2007 |
ieee standard 142-2007 |
| savaş, başka bir deyişle siyasetin salt bir devamıdır. |
war is a mere continuation of politics by other means |
| orada bir daha asla düşmeyecek, ya da başka bir deyişle |
there he will never fall again, or, in other words, once bit |
| başka bir deyişle, zaten bir kuyruk rüzgarından baş rüzgarına dönmüştür. |
that is to say, it has already turned from a tailwind to a headwind. |
| başka bir deyişle |
to put it another way |
| başka bir deyişle |
in other terms |
| veya başka bir deyişle |
or in other words |
| basit bir deyişle |
in simple words |
| başka bir deyişle |
in another words |
| başka bir deyişle |
put in other words |
| başka bir deyişle |
said in other words |
| başka bir deyişle |
to put it in other words |
| ya da başka bir deyişle |
or to put it another way |
| farklı bir deyişle |
in different words |
| başka bir deyişle |
by paraphrasing |
| başka bir deyişle |
referred to another |
| başka bir deyişle |
otherwise in other words |
| 2. başka bir deyişle |
2. in other words |
| başka bir deyişle chill |
other-wordly chill |
| 11. başka bir deyişle |
11. in other words |
| veya başka bir deyişle, |
or in in other words, |
| çok az bir deyişle |
in a very few words |
| başka bir deyişle, |
en other words, |
| bir deyişle |
in the words of one |
| başka bir deyişle bakıyor |
in other words looking |
| başka bir deyişle, gereklilik |
in others words the requirement |
| başka bir deyişle, bu demektir ki |
in other words this means |
| ben başka bir deyişle |
i other words |
| yani başka bir deyişle |
so, in other words |
| başka bir deyişle |
what in other words |
| diğer tıbbi ürünler ve diğer formlarla etkileşimler |
interactions with other medicinal products and other forms |
| üçüncü bir tarafça yapılan diğer herhangi bir müdahale. |
any other intervention by a third party. |
| ya da makul olmayan bir eylem uygulayan diğer herhangi bir işlem |
or any other action you take that imposes an unreasonable |
| bir aile üyesi veya önemli bir diğer |
a family member or significant other |
| herhangi bir takas odası veya diğer bir derneğin |
of any clearinghouse or other association involved in |
| diğer herhangi bir başlıktan bir değişiklik |
a change from any other heading |
| bir uçtan diğer uca |
coast to coast |
| bir uçtan diğer uca |
coast-to-coast |
| bir kerelik ve diğer geçici önlemler |
one-off and other temporary measures |
| bir diğer örnek |
another instance |
| bir yandan diğer tarafa süpürme |
sweep from side to side |
| bir diğer yandan |
one the other hand |
| diğer herhangi bir ülkeden daha |
than any other country |
| diğer bir fikir |
another idea |
| bir diğer şey |
one other thing |
| bir yandan diğer yana sallanmak |
sway from side to side |
| bir taraftan diğer tarafa git |
move from side to side |
| bir yandan diğer yana sallanan |
swaying from side to side |