| kendi saflarında |
within their ranks |
kendi saflarında terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| kendi saflarında |
within its ranks |
| kendi saflarında |
in their own ranks |
| kendi saflarında |
in its own ranks |
| tüm çocukları kendi saflarında bırak |
release all children within its ranks |
| aklımızın ön saflarında |
forefront of our minds |
| yeniliklerin ön saflarında |
at the forefront of innovation |
| savaşın ön saflarında |
at the forefront of the fight |
| gelişmelerin ön saflarında |
at the forefront of developments |
| araştırmanın ön saflarında |
at the forefront of research |
| çabaların ön saflarında |
at the forefront of efforts |
| gündemin ön saflarında |
at the forefront of the agenda |
| gündemin ön saflarında |
forefront of the agenda |
| uluslararası çabaların ön saflarında |
at the forefront of international efforts |
| saflarında yükseldi |
has risen through the ranks |
| uluslararası çabaların ön saflarında yer aldı |
has been at the forefront of international efforts |
| savaşın ön saflarında |
at the forefront of the battle |
| dikkatimizin ön saflarında |
at the forefront of our attention |
| endüstrinin ön saflarında |
at the forefront of the industry |
| saflarında yükselmişti |
had risen through the ranks |
| hareketin ön saflarında |
at the forefront of the movement |
| tanıtımın ön saflarında |
at the forefront of promoting |
| tartışmanın ön saflarında |
at the forefront of debate |
| tartışmaların ön saflarında |
in the forefront of discussions |
| e ticaretin ön saflarında |
forefront of e trade |
| bir alandaki bilginin ön saflarında |
at the forefront of knowledge in a field |
| dağlar en saflarında |
the mountains at their purest |
| müzakerelerin ön saflarında |
forefront of deliberations |
| saflarında artış |
increases in ranks |
| liderliğin ön saflarında |
at the forefront of leadership |
| öğretimin ön saflarında |
at the forefront of teaching |
| ilerlemenin ön saflarında. |
at the forefront of progress. |
| siyasetin ön saflarında |
at the forefront of politics |
| saflarında askerler |
soldiers in their ranks |
| modanın ön saflarında |
at the forefront of fashion |
| politika gündeminin ön saflarında |
at the forefront of the policy agenda |
| yeniliğin ön saflarında olmak |
being at the forefront of innovation |
| kuruluşun saflarında |
in the ranks of the organization |
| rekabetin ön saflarında |
forefront of the competition |
| hareketin ön saflarında olmak |
being at the forefront of the movement |
| yeni teknolojinin ön saflarında |
at the forefront of new technology |
| araştırmanın ön saflarında yer alıyor |
is at the forefront of research |
| bu çabaların ön saflarında |
at the forefront of these efforts |
| kendi adıma kendi adına |
on my own personal behalf |
| kendi inisiyatifi ve kendi riski altında |
own initiative and at their own risk |
| kendi uygunluğunu kendi kararını vermek |
make their own determination as to its suitability |
| kendi kendini imha etme ve kendi kendine devre dışı bırakma özellikleri |
self-destruct and self-deactivation features |
| kendi hesabına ve kendi pahasına |
own account and at its own expense |
| kendi kendini imha etme ve kendi kendine devre dışı bırakma f |
self-destruct and self-deactivation f |
| bir peygamber, kendi ülkesinde onur kazanmayacak |
a prophet is not without honor save in his own country |
| birinden sonra kendi kalbi |
after one's own heart |