yapılandırılmamış görüşme

yapılandırılmamış görüşme teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
yapılandırılmamış görüşme unstructured interview

yapılandırılmamış görüşme terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yapılandırılmamış unstructured
yapılandırılmamış veri unstructured data
yapılandırılmamış zaman unstructured time
yapılandırılmamış unconfigured
yapılandırılmamış bilgi unstructured information
yapılandırılmamış oyun unstructured play
yapılandırılmamış durumlar unstructured situations
yapılandırılmamış faaliyetler unstructured activities
doğru yapılandırılmamış not configured correctly
yapılandırılmamış doğa unstructured nature
yapılandırılmamış metin unstructured text
yapılandırılmamış çevre unstructured environment
yapılandırılmamış yol unstructured way
yapılandırılmamış non configured
yapılandırılmış ve yapılandırılmamış structured and unstructured
yapılandırılmamış aile unstructured family
yapılandırılmamış içerik non-structured content
yapılandırılmamış fazla mesai unstructured overtime
yapılandırılmamış formlar unstructured forms
yapılandırılmamış are not structured
büyük ölçüde yapılandırılmamış largely unstructured
düzgün yapılandırılmamış is not properly configured
doğru yapılandırılmamış. is not configured correctly.
yapılandırılmamış dahil include unstructured
yapılandırılmamış is unstructured
yapılandırılmamış iletişim unstructured communication
normal görüşme airtime
görüşme beklemede call waiting
görüşme noktası moot point
görüşme parley
ön görüşme pre-conversation
ön görüşme pre-interview
kendini görüşme self-interview
görüşme süreleri meeting minutes
bir görüşme ayarla arrange a meeting
görüşme interviewing
yüz yüze görüşme face to face meeting
görüşme yapmak have a conversation
görüşme planlayıcı meeting planner
görüşme becerileri interviewing skills
öncelikli anlaşma-mutakabat - ön görüşme prior agreement
görüşme süreci interview process
görüşme soruları interview questions
yüz yüze görüşme face to face interview
kişisel görüşme personal interview
yan görüşme side meeting
genel görüşme public call
ortak görüşme joint call
bir görüşme yapmak strike up a conversation
şahsen görüşme in-person meeting