| ev işlerine bakmak |
housekeep |
ev işlerine bakmak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| kendi işlerine bakmak |
minding their own business |
| alçı sıva işlerine |
stuccowork |
| dünya işlerine dalmış kimse |
worldling |
| ev işlerine yardım etmek |
help around the house |
| kendi işlerine bak |
mind their own business |
| kendi işlerine bak |
look after own affairs |
| kara para aklama işlerine karışmış |
involved in money laundering |
| iç işlerine karışmama |
non-interference in the domestic affairs |
| ev işlerine yardım ederim |
i help in housework |
| iç işlerine müdahale |
interference in internal affairs |
| işlerine bağlı |
committed to their job |
| ev işlerine yardım etmek |
help with the housework |
| işlerine adanmış |
dedicated to their work |
| işlerine yaklaşmak |
approach their work |
| insanlara işlerine mal oldu |
costing people their jobs |
| dünya işlerine karışmış |
involved in world affairs |
| işlerine başlamak |
begin their business |
| kara para aklama işlerine katılım |
involvement in money laundering |
| suç işlerine karışan |
involved in criminal activities |
| doğu işlerine yakın |
near eastern affairs |
| işlerine yardım et |
help their work |
| işlerine son verme |
ending their employment |
| işlerine uygun |
suited to their jobs |
| suç işlerine karışmış |
involved in criminal acts |
| ev işlerine katılma |
engagement in household chores |
| ev işlerine yardım ediyorum |
i help with the housework |
| işlerine devam etmek |
get on with their jobs |
| işlerine karşı sorumlulukları |
their stewardship of the affairs |
| işlerine çok mal oldu |
cost many their jobs |
| ağır evrak işlerine güveniyor |
rely heavily on paperwork |
| ev işlerine adanmış |
devoted to housework |
| işlerine ekle |
add to your bussines |
| inşaat işlerine yatırım |
investment in civil works |
| işlerine karışmış |
meddled in its affairs |
| topluluk işlerine katılmak |
participate in community affairs |
| geriye bakmak, ileriye bakmak |
looking back, looking forward |
| geriye bakmak, ileriye bakmak |
looking back, looking ahead |
| fal bakmak |
fortunetelling |
| gözüne bakmak |
have an eye for |
| tepeden bakmak |
look down on |
| burnunun dibine bakmak |
look down one's nose at |
| içine bakmak |
look in on |
| içine bakmak |
look into |
| kedi sürükledi bir şey gibi bakmak |
look like something the cat dragged in |
| bakmak |
look on |
| yana doğru bakmak |
look sideways at |
| yüzüne bakmak |
look someone in the face |
| içine bakmak |
look through |
| e bakmak |
look to |
| arzu dolu bakmak |
ogle |