eğer problem bulunursa

eğer problem bulunursa teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
eğer problem bulunursa if problems are found

eğer problem bulunursa terimi için benzer kelimeler ve anlamları
eğer bulunursa if found
eğer bulunursa if it is found that
eğer bir şey bulunursa if anything is found
eğer bir kayıt bulunursa if a record is found
. eğer böyle bulunursa . if such is found
suçlu bulunursa if found guilty
bulunursa if it is found
bulunursa if is found
gerekli bulunursa if found necessary
hasar bulunursa if damage is found
kusurlu bulunursa if found defective
tatmin edici bulunursa if found satisfactory
prima facie bulunursa if a prima facie is found
uygun bulunursa if found eligible
geçersiz ve uygulanamaz bulunursa etkilenmez is found void and unenforceable, it will not affect
birden fazla eşleşme bulunursa if multiple matches are found
meme kanseri erken bulunursa if breast cancer is found early
delil bulunursa if evidence is found
tazminat bulunursa if damages are found
korozyon bulunursa if corrosion is found
herkes katkıda bulunursa if everyone contributes
nerede bulunursa wherever is found
bulunursa if i am found
bulunursa if he is found
eğer problem varsa if there is a problem
eğer bir problem varsa if any problem
eğer problem yaşıyorsanız if you experience problems
eğer herhangi bir problem yaşarsanız if you experience any problems
eğer bir problem varsa if there is any problem with
eğer problem varsa if there are problems
eğer problem ortaya çıkarsa if problems arise
eğer bir problem yaşarsan if you experience a problem
eğer bir problem ortaya çıkarsa if a problem develops
eğer problem ortaya çıkarsa if problems occur
eğer bir problem olursa if a problem occurs
eğer problem devam ederse if problems persist
eğer herhangi bir problem görürseniz if you foresee any problem
eğer problem yaşıyorsan if you are having any problems
eğer bir problem çıkarsa if some problem arises
eğer eğer if if
eğer eğer if if between
dört renkli problem four-color problem
problem odaklı kayıt problem-oriented record
problem çözme problem solving
problem çözücü problem solver
problem çözme yetenekleri problem solving skills
problem değil not a problem
problem çözmek solve a problem
altında yatan problem underlying problem
problem şu the problem is that