durum yaratmak

durum yaratmak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
durum yaratmak create a situation

durum yaratmak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
güvensiz bir durum yaratmak create an unsafe condition
kötü durum hakkında farkındalık yaratmak raise awareness of the plight
zor bir durum yaratmak create a difficult situation
durum ve durum state and condition
acil durum acil durum planı emergency contingency plan
durum ve durum status and condition
durum ve durum status and state
acil durum acil durum contingency emergency
durum önceki durum situation ex ante
acil durum öncesi ve acil durum pre-emergency and emergency
en iyi durum ve en kötü durum senaryoları best-case and worst-case scenarios
en kötü durum ve en iyi durum worst case and best case
mevcut durum ve durum the current situation and status
durum farklarına göre durum state by state differences
durum aramaları için durum state to state calls
borçlunun verdiği bir rehinten doğan durum veya durum the status or condition arising from a pledge by a debtor of
1. sizin için herhangi bir tıbbi durum veya ilgili durum 1. any medical condition or related condition for which you
yaratmak beget
yaratmak create
zaman yaratmak make time
yanlış yaratmak miscreate
yeni sözcük yaratmak neologize
yeniden yaratmak re-create
farkındalık yaratmak raising awareness
farkındalık yaratmak create awareness
bir farklılık yaratmak making a difference
farkındalık yaratmak build awareness
izlenim yaratmak give the impression
dalga yaratmak making waves
birlikte yaratmak co-create
farkındalık yaratmak drive awareness
farkındalık yaratmak rise awareness
hakkında farkındalık yaratmak raise awareness about
gelir yaratmak generate income
farkındalık yaratmak generate awareness
enkaz yaratmak wreck havoc
türev eserler yaratmak create derivative works
etki yaratmak making an impact
olumlu bir fark yaratmak make a positive difference
farkındalık yaratmak creating awareness
bir gerçeklik yaratmak make a reality
heyecan yaratmak create a stir
fark yaratmak make a world of difference
fark yaratmak making the difference
heyecan yaratmak create excitement
izlenim yaratmak create the impression
değer yaratmak create value for
önemli bir fark yaratmak make a significant difference
heyecan yaratmak build excitement
paylaşılan değer yaratmak creating shared value