güç tasarrufuna girme

güç tasarrufuna girme teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
güç tasarrufuna girme entering power save

güç tasarrufuna girme terimi için benzer kelimeler ve anlamları
maliyet tasarrufuna yol açtı led to cost savings
maliyet tasarrufuna yol açar leading to cost savings
su tasarrufuna yardımcı olun help save water
enerji tasarrufuna yönelik geared to energy saving
maliyet tasarrufuna odaklanmak focus on cost savings
maliyet tasarrufuna odaklanmış focused on cost savings
tasarrufuna bakıyoruz we are looking at savings of
kağıt tasarrufuna yardımcı olun help save paper
tasarrufuna katlanmak getting on your savings
güç tasarrufu moduna girme entering power-save mode
güç tasarrufu moduna girme entering power saving mode
zorla girme süresi break-in period
araya girme interposition
tatile girme prorogation
yeniden girme açısı re-entering angle
yeniden girme re-entry
yeniden girme açısı reentering angle
çokgen yeniden girme reentering polygon
yeniden girme aracı reentry vehicle
birbirine girme snarl-up
yürürlüğe girme entry into force
birbirinin içine girme interweaving
araya girme süresi intervening period
cezai izinsiz girme criminal trespass
kuruluma girme entering setup
birbirleriyle etkileşime girme interact with each other
araya girme zamanı intervening time
yürürlüğe girme entering into force
gözlerin içine girme do not get in eyes
sınava girme test-taking
ile etkileşime girme interacted with
yürürlüğe girme coming into effect
politika yürürlüğe girme tarihi policy effective date
birbiriyle etkileşime girme interact with one another
yürürlüğe girme entry into effect
yasal değişiklik veya yeniden yürürlüğe girme statutory modification or re-enactment
kategoriye girme fall under the category
araya girme döneminde in the intervening period
şoka girme going into shock
bilgi girme entering information
arabaya girme breaking into a car
kategoriye girme fall within the category
yürürlüğe girme tarihi commencing on the effective date
yürürlüğe girme tarihi date of entry into force
ona bahse girme don't bet on it
girme hakkı right to enter
girme izni var allowed to enter
inzivaya girme intrusion upon seclusion
ana akıma girme entering the mainstream
hizmete girme drop in service