yüksek spesifik aktivite

yüksek spesifik aktivite teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
yüksek spesifik aktivite high specific activity

yüksek spesifik aktivite terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yüksek bağlam spesifik highly context specific
yüksek spesifik çıktı high specific output
daha yüksek spesifik çıktı higher specific output
yüksek yüksek yüksek en yüksek high higher highly highest
yüksek aktivite high activity
en yüksek aktivite peak activity
yüksek aktivite heightened activity
yüksek aktivite seviyesi high activity level
yüksek riskli aktivite high risk activity
mevcut yüksek aktivite düzeyi current high level of activity
en yüksek aktivite highest activity
en yüksek aktivite süresi peak activity time
daha yüksek aktivite higher activity
daha yüksek sinirsel aktivite higher nervous activity
yüksek organik aktivite high organic activity
yüksek bakteri öldürücü aktivite high bactericidal activity
yüksek profilli aktivite high profile activity
daha yüksek ekonomik aktivite oranı higher economic activity rate
yüksek ekonomik aktivite high economic activity
yüksek fiziksel aktivite high physical activity
spesifik olmaması non-specificity
spesifik olmayan bağışıklık nonspecific immunity
spesifik olmayan protein nonspecific protein
spesifik olmayan üretrit nonspecific urethritis
spesifik olmayan yansıma nonspecular reflection
spesifik yer çekimi specific gravity
spesifik nem specific humidity
spesifik immün globülin specific immune globulin
spesifik bağışıklık specific immunity
spesifik reaksiyon specific reaction
spesifik üretrit specific urethritis
spesifik viskozite specific viscosity
spesifik olmayan unspecifically
daha spesifik olarak more specifically
spesifik hedef organ toksisitesi specific target organ toxicity
prostat spesifik antijen prostate specific antigen
spesifik özellikler specific features
daha spesifik olmak to be more specific
spesifik olarak in specific
son derece spesifik highly specific
spesifik optik rotasyon specific optical rotation
spesifik verim specific yield
mümkün olduğunca spesifik as specific as possible
olabildiğince spesifik ol be as specific as possible
spesifik enerji specific energy
spesifik patojensiz specific pathogen free
en spesifik olarak most specifically
ve daha spesifik olarak and more specifically
spesifik bulgular specific findings
spesifik olmayan bağlanma non-specific binding