bana tavsiye ettiler

bana tavsiye ettiler teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bana tavsiye ettiler they advised me

bana tavsiye ettiler terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bana ver bana ver bana ver gimme gimme gimme
bana para teklif ettiler they offered me money
bana iş teklif ettiler they offered me the job
bana teklif ettiler they presented me with
bana bir pozisyon teklif ettiler they offered me a position
bana söylemeye devam ettiler they kept telling me
ve tavsiye ettiler and they advised
tavsiye ettiler they recommended should
bunu tavsiye ettiler they recommended that
bu yüzden tavsiye ettiler so they recommended
bana sarıl bana give me a cuddle
bana tavsiye edildi i was advised
bana tavsiye etti he advised me
bana tavsiye ver give me advice
bana tavsiye etti she advised me
bana tavsiye ettin you advised me
bana tavsiye etti advised me that
bana tavsiye edildi i have been advised that
bana bir tavsiye ver give me an advice
bana karşı tavsiye etti advised me against
bana tavsiye etti he advised me that
bana bunu tavsiye et advise me that
bana bir tavsiye ver give me a referral
arkadaşım bana tavsiye etti my friend advised me
bana bir tavsiye ver give me a piece of advice
bana tavsiye eder misin will you advise me
bana verilen en iyi tavsiye the best advice i was given
bana daha iyi tavsiye me better advice
bana tavsiye ver give me recommended
bana bir tavsiye verdi gave me an advice
ayrıca bana tavsiye edildi i have also been advised that
bana bir tavsiye verebilir misin could you give me an advice
tavsiye almak için tavsiye edilir recommended to seek advice
yasal tavsiye almak için tavsiye edilir is recommended to take legal advice
kabul ettiler they have agreed
bunu kabul ettiler they agreed that
not ettiler they noted
teklif ettiler they proposed
inşa ettiler they built
takas ettiler they traded
iddia ettiler they claimed that
tercih ettiler they preferred
kavga ettiler they fought
tahmin ettiler they estimated
umut ettiler they hoped
talep ettiler they have requested
test ettiler they tested
işaret ettiler they pointed out
taahhüt ettiler they committed to
tahsil ettiler they charged