üst düzey radyoaktif atık

üst düzey radyoaktif atık teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
üst düzey radyoaktif atık high-level radioactive waste

üst düzey radyoaktif atık terimi için benzer kelimeler ve anlamları

üst düzey yöneticiler, üst düzey yöneticiler top executives, executives
üst düzey atık high-level waste
üst düzey nükleer atık high-level nuclear waste
radyoaktif atık radioactive waste
düşük seviyeli radyoaktif atık low-level radioactive waste
radyoaktif atık imhası radioactive waste disposal
radyoaktif atık ürünler radioactive waste products
radyoaktif atık yönetimi radioactive waste management
radyoaktif atık işleme radioactive waste processing
uzun ömürlü radyoaktif atık long-lived radioactive waste
düşük seviyeli bir radyoaktif atık tesisi a low-level radioactive waste facility
radyoaktif atık bertarafının güvenlik değerlendirmesi safety assessment of radioactive waste disposal
tehlikeli radyoaktif atık hazardous radioactive waste
devlet kuruluşu radyoaktif atık state enterprise radioactive waste
radyoaktif atık waste radioactive
radyoaktif atık madde radioactive waste means
toksik ve radyoaktif atık toxic and radioactive waste
radyoaktif atık depolama tesisi radioactive waste storage facility
yakıt ve radyoaktif atık fuel and radioactive waste
ortaya çıkan radyoaktif atık resulting radioactive waste
üst düzey dil high-level language
üst düzey yönetim senior management
üst düzey top-level
üst düzey yönetici senior director
üst düzey yönetici senior executive
üst düzey liderlik senior leadership
üst düzey yetkili senior official
üst düzey top level
üst düzey senior level
üst düzey genel bakış high level overview
üst düzey liderlik executive leadership
üst düzey toplantı high level meeting
üst düzey yönetici asistanı senior administrative assistant
üst düzey yetkililer top officials
üst düzey düşünme higher order thinking
üst düzey hükümet yetkilileri senior government officials
üst düzey düşünme becerileri higher order thinking skills
üst düzey müşteri major customer
üst düzey idari görevli senior administrative officer
üst düzey alan top level domain
üst düzey özellikler high-end features
üst düzey mevki executive position
üst düzey genel müdür senior general manager
üst düzey moda high-end fashion
üst düzey hükümet senior government
üst düzey subay superior officer
seçkin kişilerin üst düzey paneli high-level panel of eminent persons
üst düzey personel top staff
üst düzey yönetim top level management
üst düzey sıcaklar ultra high temperature