vakit öldürmek

vakit öldürmek teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
vakit öldürmek frig

vakit öldürmek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
vakit öldürmek frivol
öldürmek uğruna öldürmek to kill for the sake of killing
vakit öldüren frigging
iyi vakit geçir have a good time
beraber vakit geçirmek hobnob
vakit nakittir time is money
vakit geldi it is time
heyecanlı vakit exciting time
ile vakit geçirmek spend time with
için vakit ayırmak make time for
çok vakit geçmeden not long after
iyi vakit geçiriyor having a good time
iyi vakit geçirdim had a good time
vakit ayırdığınız ve değerlendirdiğiniz için teşekkürler thank you for your time and consideration
birlikte vakit geçirmek spend time together
vakit kaybı time-wasting
iyi vakit geçirmek spend a good time
vakit geçirmek spend time doing
arkadaşlarla vakit geçirmek spend time with friends
iyi vakit geçirmeni temenni ederim i wish you a good time
dışarıda vakit geçirmek spend time outside
vakit yok no time flat
umarım iyi vakit geçirisin hope you have a good time
harika vakit geçiriyorum i am having a great time
iyi vakit geçirmek spend a great time
hapishanede vakit geçirmek spend time in prison
iyi vakit geçirmek take off big time
iyi vakit geçirmek make a good time
vakit geçirmek having time
aile ile vakit geçirmek spend time with family
harika vakit geçirmek having a wonderful time
iyi vakit geçirmek get a good time
ailemle vakit geçirmeyi severim i love spending time with my family
birlikte vakit geçirmek spending time together
ailenle vakit geçirmek spend time with your family
yalnız vakit geçirmek spend time alone
aile olarak vakit geçirmek spend time as a family
beraber iyi vakit geçir have a great time together
vakit geçirmek pour time
iyi vakit geçirmek spend a nice time
ders çalışarak vakit geçirmek spend time studying
umarım iyi vakit geçiririz i hope we will have a good time
iyi vakit geçirmek spend good time
açık havada vakit geçirmek spend time outdoors
harika vakit geçirmek having an amazing time
böyle iyi vakit geçirmek having such a good time
açık havada vakit geçirmek spending time outdoors
iyi vakit geçirmek having a nice time
birlikte iyi vakit geçir enjoy time together
iyi vakit geçirmek having great time