daha az şanslı olanlar

daha az şanslı olanlar teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
daha az şanslı olanlar those less fortunate

daha az şanslı olanlar terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kendimizden daha az şanslı olanlar those less fortunate than ourselves
daha az şanslı olanlar those who are less fortunate
yeterince şanslı olanlar those lucky enough
şanslı olanlar fortunate ones
onlar şanslı olanlar they are the lucky ones
şanslı olanlar arasında olmak to be among the lucky ones
lehine olanlar ile karşı olanlar arasında between those in favour and those against
muhalif olanlar ve olanlar dahil all the shareholders, including those dissident and those
daha az şanslı less fortunate
daha şanslı more lucky
daha az şanslı çocuklar less fortunate children
daha az şanslı insanlar less fortunate people
daha şanslı the more fortunate
daha az şanslı aileler less-fortunate families
daha şanslı luckier than
daha az şanslı olanların of those less fortunate
daha az şanslı less lucky
daha şanslı is more fortunate
daha şanslı olacak will be luckier
biraz daha şanslı a bit more lucky
toplumda daha az şanslı less fortunate in society
insanlar daha az şanslı people less fortunate
kendisinden daha az şanslı, less fortunate than themselves,
daha az şanslı koşullar less fortunate circumstances
daha az şanslı less lucky than
kendimizden daha az şanslı less fortunate than ourselves
çok daha şanslı very luckier
daha yaşlı olanlar older ones
daha büyük olanlar larger ones
daha büyük olanlar bigger ones
daha küçük olanlar smaller ones
daha hızlı olanlar faster ones
daha eğitimli olanlar the more educated they are
daha iyi olanlar those better off
daha fakir olanlar poorer ones
daha önce olanlar those previously
daha alakalı olanlar those more relevant
daha genç olanlar those younger
daha rekabetçi olanlar more competitive ones
daha muhtemel olanlar those more likely to
daha genç olanlar arasında among those younger than
olanlar veya daha fazlası ones or more
daha az avantajlı olanlar those less advantaged
daha önce olanlar are first before
daha maceracı olanlar those who are more adventurous
daha büyük olanlar the bigger ones are
daha önce üretilmiş olanlar those produced before
daha fazla olanlar those who more
daha spesifik olanlar those more specific
daha dezavantajlı olanlar arasında among the more disadvantaged