aktif değil

aktif değil teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
aktif değil not activated

aktif değil terimi için benzer kelimeler ve anlamları
aktif aktif yapılandırma active-active configuration
aktif aktif kontrolörler active-active controllers
aktif-aktif yük devretme active-active failover
apis aktif aktif apis active active
aktif ve aktif çalışanlar, active and inactive workers,
iki aktif aktif site two active-active sites
aktif-aktif kümeleme active-active clustering
aktif-aktif küme active-active cluster
aktif değil not active
artık aktif değil no longer active
aktif değil is not active
artık aktif değil is no longer active
aktif bir piyasada kote değil not quoted in an active market
aktif değil are not active
viral aktif değil viral inactivated
biyolojik olarak aktif değil biologically inactive
henüz aktif değil not yet activated
artık aktif değil no longer activated
aktif değil is not activated
ekonomik olarak aktif değil not economically active
cinsel açıdan aktif değil not sexually active
kullanıcı aktif değil user is not active
hesap aktif değil account is not active
artık aktif değil is not active anymore
o aktif değil he is inactive
kullanıcı anahtarı batarya gücünde aktif değil the user key is not active on battery power
aktif değil are not activated
fiziksel olarak aktif değil not physically active
hesabınız aktif değil your account is not active
çok aktif değil not so active
işgücü piyasasında aktif değil not active in labour market
aktif değil is under-active
aktif konum değil not active position
hesap artık aktif değil account no longer active
aktif ya da değil i'm active or not
aktif değil did not actively
aktif değil it is not active
profesyonel olarak aktif değil not professionally active
d aktif değil d non-active
uygulama aktif değil application is not active
ünite aktif değil the unit is not activated
aktif değil has not been active
virüsler aktif değil. viruses are inactivated.
özellikle aktif değil not particularly active
çok iyi değil çok kötü değil not so good not so bad
hiç hoş değil, bir şey değil. not at all o you're welcome
iyi değil fena değil not good not bad
artık mümkün değil veya istekli değil is no longer able or willing to
daha iyi değil daha kötü değil, sadece farklı not better not worse, just different
- samsung değil, sony değil mi? -not samsung, not sony?