bir şey yapılmalı

bir şey yapılmalı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bir şey yapılmalı something must be done

bir şey yapılmalı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
her şey mümkün olduğunca basit yapılmalı, everything should be made as simple as possible,
bir şeyler yapılmalı something has to be done
özel bir söz yapılmalı special mention should be made
bir ayrım yapılmalı a distinction should be made
bir ayrım yapılmalı a distinction must be drawn
bir ayrım yapılmalı a distinction must be made
bu konuda bir şeyler yapılmalı something must be done about it
özel bir söz yapılmalı special mention must be made
herhangi bir müdahale yapılmalı any intervention should be carried out
herhangi bir değişiklik yapılmalı any change must
özel bir söz yapılmalı particular mention should be made
bir şeyler yapılmalı something have to be done
bir istisna yapılmalı an exception should be made
herhangi bir değişiklik yapılmalı mı should any changes be made
herhangi bir yazışmada alıntı yapılmalı must be quoted in any correspondence
bir ödül yapılmalı an award must be made
yılda bir kez servis yapılmalı must be serviced once a year
bir eylem yapılmalı mı should an action be brought
bir test yapılmalı a test must be conducted
herhangi bir tek veya kısmi egzersiz yapılmalı shall any single or partial exercise
arasında net bir ayrım yapılmalı a clear distinction should be made between
bir istek yapılmalı a request must be made
bir şekilde yapılmalı shall be made in a manner
yapılmalı should be done
yapılmalı should be made
yapılmalı should be performed
yapılmalı shall be done
yapılmalı must be carried out
yapılmalı must be conducted
yapılmalı should be conducted
bakımı yapılmalı must be maintained
referans yapılmalı reference should be made
bakımı yapılmalı should be maintained
yapılmalı must make
hüküm yapılmalı provision must be made
ne yapılmalı what should be done
servis yapılmalı must be serviced
bu yapılmalı this should be done
bakım yapılmalı care must be exercised
ne yapılmalı what has to be done
bakım yapılmalı care should be exercised
yapılmalı have to be made
düzenlemeler yapılmalı arrangements should be made
servis yapılmalı should be serviced
yapılmalı it must be done
işlem yapılmalı action must be taken
işlem yapılmalı action should be taken
yasal olarak yapmalı veya yapılmalı shall lawfully do or cause to be done
iyi yapılmalı shall be made good
düzenlemeler yapılmalı arrangements must be made