büyük bir etki yarattı

büyük bir etki yarattı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
büyük bir etki yarattı made a big impression

büyük bir etki yarattı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
büyük bir etki yarattı made a huge impact
büyük bir etki yarattı it made a big impression
daha büyük bir etki yarattı made a greater impact
büyük bir etki yarattı have made a major impact
büyük etki yarattı made a big impact
büyük etki yarattı made great impression
büyük etki yarattı caused great impact
bir etki yarattı made an impression
harika bir etki yarattı made a great impression
kalıcı bir etki yarattı made a lasting impression
güçlü bir etki yarattı made a strong impression
bir etki yarattı have made an impact
derin bir etki yarattı made a deep impression
güçlü bir etki yarattı made a strong impact
gerçek bir etki yarattı has made a real impact
bir etki yarattı has made an impression
gerçek bir etki yarattı have made a real impact
bir etki yarattı had made an impression
önemli bir etki yarattı has made a significant impact
yadsınamaz bir etki yarattı had an undeniable impact
böyle bir etki yarattı made such an impression
önemli bir etki yarattı have made a significant impact
muazzam bir etki yarattı has made a tremendous impact
zaten bir etki yarattı has already made an impact
küçük bir etki yarattı made little impression
etki yarattı made an impact
oldukça etki yarattı made quite an impression
etki yarattı made impact
etki yarattı exerted an impact
kalkınma üzerinde belirleyici etki yarattı exerted decisive influence on the development
etki yarattı made a impact
çok az etki yarattı has produced little effect
anında etki yarattı made an instant impact
zaten etki yarattı has already made impact
büyük bir fark yarattı made a huge difference
büyük bir fark yarattı made a big difference
büyük bir karışıklık yarattı made a big mess
büyük bir fark yarattı made a massive difference
büyük bir fark yarattı made a great difference
büyük bir talihsizlik yarattı caused a great misfortune
en büyük farkı yarattı made the biggest difference
üzerimdeki en büyük etkiyi yarattı made the greatest impression on me
büyük endişe yarattı caused great concern
büyük neşe yarattı caused great joy
büyük büyük büyük büyük dede great great great great grandfather
gerçek bir fark yarattı made a real difference
bir sansasyon yarattı created a sensation
bir sansasyon yarattı caused a sensation
bir heyecan yarattı created a stir
somut bir fark yarattı made a tangible difference