uzun sürmeyecek

uzun sürmeyecek teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
uzun sürmeyecek won't last long

uzun sürmeyecek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
uzun sürmeyecek it won't be long
uzun sürmeyecek it won't take long
uzun sürmeyecek won't be long
uzun sürmeyecek won't take long
uzun sürmeyecek i won't take long
çok uzun sürmeyecek it won't take long before
uzun sürmeyecek will not last long
uzun sürmeyecek it will not be long
çok uzun sürmeyecek it won't be long till
şimdi uzun sürmeyecek it won't be long now
uzun sürmeyecek wouldn't last long
çok uzun sürmeyecek it won't take so long
seni uzun sürmeyecek it won't take you long
uzun sürmeyecek it won't last long
kadar uzun sürmeyecek it will not be long until
çok uzun sürmeyecek will not much longer
uzun sürmeyecek i won't last long
bekleme uzun sürmeyecek the wait won't be long
uzun sürmeyecek ve it won't be long and
çok uzun sürmeyecek won't take too long
gelecek uzun sürmeyecek will not be long in coming
uzun sürmeyecek won't last for long
uzun sürmeyecek than not long
uzun sürmeyecek will not be protracted
çok uzun sürmeyecek it will not be too long
ancak uzun sürmeyecek but it won't take long
asla sürmeyecek will never last
sonsuza dek sürmeyecek won't last forever
sonsuza dek sürmeyecek it will not last forever
sonsuza dek sürmeyecek will not last forever
bir dakika sürmeyecek it won't take a minute
artık sürmeyecek shall take no longer
uzun uzun zaman önce long long ago
uzun uzun tarihli long long-dated
uzun uzun zaman önce long long time ago
uzun ve uzun süren long and protracted
uzun vadeli finansal varlıklar ve diğer uzun vadeli varlıklar long-term financial assets and other non-current assets
daha uzun ve daha uzun further and longer
uzun, uzun kavga long, long fight
uzun, uzun yağmurlu günler long, long rainy days
uzun e uzun long e, long a
uzun ve uzun süreler longer and longer periods
allah uzun ömür versin banzai
uzun gövdeli ve kısa bacaklı bir av köpeği basset
uzun şort bermudas
uzun bir atış by a long shot
uzun yoldan gelmek come a long way
uzun lafın kısası cut a long story short
uzun vadeli sigorta extended term insurance
yarım uzun half-long