sınırlayıcı olmamakla birlikte

sınırlayıcı olmamakla birlikte teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
sınırlayıcı olmamakla birlikte including but not limiting

sınırlayıcı olmamakla birlikte terimi için benzer kelimeler ve anlamları

sınırlayıcı olmamakla birlikte while not limiting
pek mümkün olmamakla birlikte though unlikely
zorunlu olmamakla birlikte though not necessarily
bununla sınırlı olmamakla birlikte although not limited to
mümkün olmamakla birlikte while unlikely
olası olmamakla birlikte albeit unlikely
sınırlı olmamakla birlikte while not limited to
zorunlu olmamakla birlikte although not necessarily
bağlayıcı olmamakla birlikte albeit non-binding
gerekli olmamakla birlikte although not necessary
münhasır olmamakla birlikte albeit not exclusively
kritik olmamakla birlikte although not critical
yeterli olmamakla birlikte although not enough
bu malzeme tasarım ile sınırlı olmamakla birlikte, this material includes, but is not limited to, the design,
bunlar mümkün olmamakla birlikte although these are unlikely
zorunlu olmamakla birlikte though we are not required to
münhasır olmamakla birlikte although not exclusive
zorunlu olmamakla birlikte albeit not necessarily
sahip olmamakla ilgili about not having
az olmamakla by giving not less than
olmamakla by not being
birlikte ve birlikte jointly and severally with
birlikte ilerlemek için birlikte çalışmak work together moving forward
birlikte sonsuza dek birlikte together ever ever after
ön sınırlayıcı halka anterior limiting ring
akım sınırlayıcı current limiter
sınırlayıcı delimiter
sınırlayıcı limitative
sınırlayıcı limiter
sınırlayıcı limiting
sınırlayıcı sıfat limiting adjective
sınırlayıcı faktör limiting factor
kornea sınırlayıcı tabakası limiting layer of cornea
gürültü sınırlayıcı noise limiter
sınırlayıcı restrictor
sınırlayıcı kutu bounding box
oran-sınırlayıcı rate-limiting
tork sınırlayıcı torque limiter
akım sınırlayıcı current limiting
doz sınırlayıcı dose-limiting
sınırlayıcı koşullar limiting conditions
tork sınırlayıcı torque limiting
hız sınırlayıcı adım rate-limiting step
sınırlayıcı inançlar limiting beliefs
doz sınırlayıcı toksisite dose-limiting toxicity
sınırlayıcı dava limiting case
basınç sınırlayıcı pressure limiter
hayat sınırlayıcı life-limiting
sınırlayıcı cihaz limiting device
sınırlayıcı etki limiting effect