müthiş bir gün geçirdim

müthiş bir gün geçirdim teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
müthiş bir gün geçirdim i had a great day

müthiş bir gün geçirdim terimi için benzer kelimeler ve anlamları
müthiş bir gün a terrific day
harika bir gün geçirdim had a great day
güzel bir gün geçirdim i had a nice day
güzel bir gün geçirdim had a nice day
güzel bir gün geçirdim i had a good day
kötü bir gün geçirdim i had a bad day
uzun bir gün geçirdim i had a long day
yoğun bir gün geçirdim i had a busy day
harika bir gün geçirdim i had a wonderful day
zor bir gün geçirdim i had a hard day
iyi bir gün geçirdim have had a good day
çok uzun bir gün geçirdim i had a very long day
çok yoğun bir gün geçirdim i had a very busy day
harika bir gün geçirdim i've had a great
harika bir gün geçirdim have had a great day
çok güzel bir gün geçirdim had a really great day
bir gün geçirdim i spent a day
güzel bir gün geçirdim had a lovely day
harika bir gün geçirdim i had an amazing day
yoğun bir gün geçirdim i have had a busy day
dün harika bir gün geçirdim i had a great day yesterday
çok yoğun bir gün geçirdim i have a very busy day
yoğun bir gün geçirdim i had busy day
güzel bir gün geçirdim spent a nice day day
zor bir gün geçirdim had a rough day
bütün gün geçirdim i spent all day
bütün gün geçirdim spent all day
birkaç gün geçirdim i spent few days
beş gün geçirdim i spent five days
italya'da birkaç gün geçirdim i spent few days in italy
2 gün geçirdim i spent 2 days
yatakta birçok gün geçirdim spent many days in bed
yarım gün geçirdim had a half day
10 gün geçirdim i spent for 10 days
hastanede 99 gün geçirdim i spent 99 days in hospital
gün-gün, gün-out desteği day-in, day-out support
müthiş bir espiri anlayışı great sense of humour
bu müthiş bir fikir it is a great idea
müthiş bir an awesome
müthiş bir zaman a terrific time
müthiş bir deneyim formidable experience
müthiş bir adam a terrific guy
müthiş bir atmosfer a foreboding atmosphere
müthiş bir haber a terrific news
müthiş bir parça a terrific piece
müthiş bir deneyim a terrific experience
müthiş bir varlık a terrific asset
müthiş bir iş yaptılar they have done a terrific job
müthiş bir başarı a smashing success
müthiş heyecan verici bir şey something tremendously exciting