bozulmaya neden olmak

bozulmaya neden olmak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bozulmaya neden olmak cause disruption

bozulmaya neden olmak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bozulmaya neden olmak cause deterioration
bozulmaya neden olmak cause a disruption
bozulmaya neden olmak cause a distortion
asgari bozulmaya neden olmak cause minimum disruption
bozulmaya neden olmak cause degradation
bozulmaya neden olmak lead to distortion
bozulmaya neden olmak cause impairment
bozulmaya neden olmak lead to an impairment
bozulmaya neden olmak causing a deterioration
bozulmaya neden olmak causing a breakdown
bozulmaya neden olmak cause a breakdown
çevresel bozulmaya neden olmak causing environmental degradation
bozulmaya neden olur causes disruption
bozulmaya neden oldu has led to deteriorating
bozulmaya neden oldu contributed to deteriorate
bozulmaya neden oldu have led to a distortion
bu bozulmaya neden olur this would result in deterioration
bozulmaya neden olabilir may result in deterioration
bozulmaya neden olur results in the degradation
bozulmaya neden olmaz does not cause distortion
bozulmaya neden oldu led to degradation
bozulmaya açık vulnerable to disruption
bozulmaya devam etti continued to deteriorate
siniri bozulmaya başlamak getting annoyed
bozulmaya devam etti kept breaking down
bozulmaya karşı direnç resistance to breakdown
bozulmaya karşı against break down
bozulmaya devam ediyor continues to deteriorate
daha fazla bozulmaya karşı against further deterioration
bozulmaya duyarlı susceptible to degradation
bozulmaya maruz subject to deterioration
elektromanyetik bozulmaya karşı bağışıklık immunity to electromagnetic disturbance
bozulmaya karşı against spoilage
bozulmaya karşı against distortion
bozulmaya devam etmek continue to disrupt
bozulmaya başladı began to deteriorate
bozulmaya karşı koymak resist degradation
durum bozulmaya devam etti condition continued to deteriorate
bozulmaya uğramak undergo a deterioration
bozulmaya karşı bağışıklık immune to deterioration
bozulmaya duyarlı sensitive to deterioration
bozulmaya katkıda bulunmak contribute to impair
bozulmaya uğrayabilir. may undergo degradation.
bozulmaya yatkınlık susceptibility to degradation
bozulmaya yatkın susceptible to breakdown
bozulmaya devam etmek continue to deteriorate
bozulmaya karşı koruma protection from deterioration
bozulmaya yol açması muhtemel likely to lead to distortion
bozulmaya direniyor resists breakdown
bozulmaya yol açan leading to degradation