kanıt gösteriyor ki

kanıt gösteriyor ki teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kanıt gösteriyor ki evidence shows that

kanıt gösteriyor ki terimi için benzer kelimeler ve anlamları
artan kanıt gösteriyor ki growing evidence suggests
rapor kanıt olduğunu gösteriyor the report cites evidence that
çok fazla kanıt gösteriyor ki much evidence shows that
kapsamlı kanıt gösteriyor ki extensive evidence shows that
çok az kanıt ya da kanıt yok little or no evidence
kanıt ve kanıt proof and evidence
kanıt kanıt evidence proving
kanıt ve kanıt evidence and proof
kanıt ya da kanıt proof or evidence
kanıt olarak kanıt evidence as proof
daha fazla kanıt veya kanıt further proof or evidence
kanıt kanıt gibi görünüyor evidence seems to suggest
kanıt ve kanıt standardı evidence and standard of proof
bu gösteriyor ki it appears that
araştırma gösteriyor ki research shows
gösteriyor it shows
araştırma gösteriyor ki research shows that
kayıtlarımız gösteriyor our records indicate
şirket faaliyet gösteriyor the company operates
ve gösteriyor and it shows
gösteriyor ki it shows that
çalışmalar gösteriyor ki studies show that
faaliyet gösteriyor has been operating
az değişiklik gösteriyor vary slightly
kayıtlarımız gösteriyor ki our records show that
gösteriyor it depicts
bulgular gösteriyor findings suggest
bu gösteriyor ki this indicates
gösteriyor is showing
araştırmalar bunu gösteriyor research suggests that
bunu gösteriyor posits that
bana gösteriyor shows me
bulgular gösteriyor the findings show
iyi performans gösteriyor is performing well
tahminler gösteriyor estimates indicate
resim gösteriyor the painting depicts
araştırmamız gösteriyor our research shows
çalışmalar gösteriyor studies indicate
yapılan çalışmalar şunu gösteriyor: studies suggest that
bu resim gösteriyor this picture shows
son kanıtlar gösteriyor recent evidence shows
kayıtlarımız gösteriyor ki our records indicate that
son kanıtlar gösteriyor ki recent evidence suggests
sonuç gösteriyor ki the results show that
bu grafik gösteriyor this chart shows
ortaya çıkan kanıtlar gösteriyor emerging evidence suggests
grafik gösteriyor the graph shows
istatistikler bunu gösteriyor statistics show that
tarih gösteriyor ki history shows that
bu rakamlar gösteriyor these figures show