elden çıkarılan varlık

elden çıkarılan varlık teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
elden çıkarılan varlık disposed asset

elden çıkarılan varlık terimi için benzer kelimeler ve anlamları
elden çıkarılan varlık divested entity
elden çıkarılan varlıklar divested assets
elden çıkarılan ürünler divested products
elden çıkarılan miktar disposed amount
elden çıkarılan varlıklar assets not disposed
elden çıkarılan fonlar funds disposed of
elden çıkarılan uygulamalar applications disposed of
yıl boyunca elden çıkarılan disposed of during the year
elden çıkarılan bağlı ortaklıklar subsidiaries disposed
belediye atık akışından ayrı olarak elden çıkarılan disposed separately from the municipal waste stream
elden çıkarılan fonlar funds so disposed
istemeden elden çıkarılan inadvertently disposed
çıkarılan varlık issued asset
elden çıkarma veya kısmen elden çıkarma disposal or partial disposal
elden çıkarma veya elden çıkarma disposal or disposed
elden çıkarma işinin elden çıkarılması divestiture of the divestment business
varlık elden çıkarma asset disposal
varlık elden çıkarma asset divestiture
varlık elden çıkarma asset divestment
varlık elden çıkarıldı asset is disposed
varlık elden çıkarmalar için for asset disposals
varlık elden çıkarılmadı asset not disposed
varlık elden çıkarılmak üzere tutulur asset is held for disposal
varlık elden çıkarma birimi asset disposal unit
varlık elden çıkarma planı asset disposal plan
esans çıkarılan bir güney asya otu citronella
-den çıkarılan extracted from
çıkarılan inferred from
çıkarılan sonuçlar conclusions drawn
öne çıkarılan ögeler featured items
çıkarılan bled out
çıkarılan kaynaklar inferred resources
çıkarılan sonuçlar conclusions drawn from
yeni çıkarılan newly enacted
çıkarılan evicted from
çıkarılan tarihli dated issued
karşı çıkarılan suçlamalar charges brought against
çıkarılan maden kaynakları inferred mineral resources
hurdaya çıkarılan varlıklar scrapped assets
çıkarılan is inferred from
evden çıkarılan ev repossessed house
çıkarılan veriler extracted data
molozdan çıkarılan pulled from the rubble
çıkarılan dişler teeth extracted
çıkarılan hava extracted air
çıkarılan bilgi extracted information
çıkarılan sonuçlar conclusions extracted
çıkarılan malzeme extracted material
evden çıkarılan evler repossessed homes
ima edilen veya çıkarılan implied or inferred