kendinizi serbest bırakın |
release yourself |
kendinizi serbest bırakın terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
kendinizi özgür bırakın |
free yourself |
sonra serbest bırakın |
then release |
park frenini serbest bırakın |
release the parking brake |
yaratıcılıklarını serbest bırakın |
unleash their creativity |
emniyet mandalını serbest bırakın |
release the safety catch |
hayal gücünüzü serbest bırakın |
let your imagination run free |
kişisel bilgilerinizi serbest bırakın |
release your personal information |
depolanan enerjiyi serbest bırakın |
release stored energy |
yaratıcılığınızı serbest bırakın |
release your creativity |
acil freni serbest bırakın |
release the emergency brake |
üretkenliği serbest bırakın |
unleash productivity |
kalite güvencesini serbest bırakın |
release quality assurance |
kaplamalı kağıdı serbest bırakın |
release coated paper |
ayak frenini serbest bırakın |
release the foot brake |
iki vidayı serbest bırakın, |
release the two screws, |
fren pedalını serbest bırakın |
release the brake pedal |
yaratıcılığınızı serbest bırakın |
let your creativity loose |
güvenlik devresini serbest bırakın |
release the safety circuit |
verilerinizi serbest bırakın |
release your data |
bagaj kapağını serbest bırakın |
release the tailgate |
kilitleme vidasını serbest bırakın |
release locking screw |
katılan tüm tarafları serbest bırakın |
release all parties involved |
kartuşu serbest bırakın |
release the cartridge |
beklenen fiyatı serbest bırakın |
release customer expected price |
hidroliği serbest bırakın. |
disengage the hydraulics. |
elektrik enerjisini serbest bırakın |
release electrical energy |
e-stop düğmelerini serbest bırakın |
disengage the e-stop buttons |
hayal gücünüzü serbest bırakın |
let your imagination loose |
ayak şalterini serbest bırakın |
release foot-switch |
kilitleme kolunu serbest bırakın |
release locking lever |
hidrolik hortum hatlarını serbest bırakın |
release the hydraulic hose lines |
plantar fasyayı serbest bırakın |
release plantar fascia |
sınırsız potansiyeli serbest bırakın |
unleash the unlimited potential |
kendinizi itin |
push yourself |
kendinizi şımartın |
indulge yourself |
kendinizi teşvik edin |
encourage yourself |
kendinizi kucaklamak |
embrace yourself |
eğer kendinizi iyi hissetmiyorsanız |
if you feel unwell |
başarı için kendinizi hazırla |
set yourself up for success |
kendinizi nasıl tanımlarsınız |
how would you describe yourself |
kendinizi benim yerime koyun |
put yourself in my place |
ve kendinizi |
and yourself |
kendinizi nasıl görüyorsunuz |
how do you see yourself |
kendinizi ödüllendirin |
reward yourself with |
kendinizi şımartın |
indulge yourself with |
kendinizi iyi hissetmiyorsanız tıbbi yardım alın. |
if you feel unwell, seek medical advice. |
kendinizi bir şeye batırın |
immerse yourself in something |
evde kendinizi şımartın |
treat yourself at home |
yaralanmalara karşı kendinizi kontrol edin |
check yourself for injuries |
kendinizi tehlikeye maruz bırakmak |
exposing yourself to danger |