sıkıntılı bir geçmişim oldu

sıkıntılı bir geçmişim oldu teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
sıkıntılı bir geçmişim oldu i have had a troubled past

sıkıntılı bir geçmişim oldu terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bir geçmişim var i have a background
güçlü bir geçmişim var i have a strong background
sağlam bir geçmişim var i have a solid background
resmi geçmişim bir dişçininki my formal background is that of a dentist
pazarlama konusunda bir geçmişim var i have a background in marketing,
çok iyi bir geçmişim var i have a very good background
bir geçmişim olacak i will have a background
bir geçmişim var i have a history of
mükemmel bir geçmişim var i have an excellent background
bir geçmişim var i possess a background
geçmişim my background
geçmişim my past
eğitim geçmişim my educational background
profesyonel geçmişim my professional background
kendinden geçmişim i was ecstatic
akademik geçmişim my academic background
geçmişim var i have background
mühendis olarak geçmişim my background as engineer
geçmişim için for my background
iş geçmişim my work history
kendinden geçmişim i am ecstatic
kültürel geçmişim my cultural background
geçmişim yüzünden because of my background
kendinden geçmişim i'm ecstatic
geçmişim i past
benim geçmişim my previous
geçmişim değil my background is not
yönetimde geçmişim my background in management
ekonomik geçmişim my economic background
geçmişim oluşur my background consists
kişisel geçmişim my personal background
geçmişim hakkında about my background
son geçmişim my recent history
geçmişim olabilir my background could
geçmişim hakkında bilgi edinin learn about my background
omuz geçmişim vardı i had a history of shoulder
sıkıntılı oldu became distressed
sıkıntılı bir durumda in a distressed situation
sıkıntılı bir gençlik a troubled youth
sıkıntılı bir evlilik a troubled marriage
sıkıntılı bir vicdan a troubled conscience
sıkıntılı bir hayat sürdü led a troubled life
sıkıntılı bir ruh a troubled soul
sıkıntılı bir gelişme a troubling development
sıkıntılı bir görünüm a distressed look
sıkıntılı bir alan a depressed area
sıkıntılı bir tarih a troubled history
havasız veya sıkıntılı bir burun a stuffy or drippy nose
sıkıntılı distressed
sıkıntılı dönem downswing