kendi inisiyatifiyle hareket etti

kendi inisiyatifiyle hareket etti teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kendi inisiyatifiyle hareket etti acted on his own initiative

kendi inisiyatifiyle hareket etti terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kendi inisiyatifiyle hareket etmek act on its own initiative
kendi inisiyatifiyle hareket etmek act on own initiative
kendi inisiyatifiyle hareket eder acts on own initiative
kendi inisiyatifiyle on its own initiative
kendi inisiyatifiyle on own initiative
kendi inisiyatifiyle on her own initiative
kendi inisiyatifiyle by own initiative
kendi inisiyatifiyle on one's own initiative
kendi inisiyatifiyle tavsiye advice on its own initiative
kendi inisiyatifiyle upon his own initiative
kendi inisiyatifiyle çalışmak work by own initiative
inisiyatifiyle on the iniative of
kendi kendine hareket etti acted on his own
kabul etti ve takip etti agreed and followed
doğru hareket etti moved towards
yana doğru hareket etti moved sideways
hızlıca hareket etti moved quickly
onaylamak için hareket etti motioned to approve
hızlı hareket etti moved swiftly
cesurca hareket etti made a bold move
irtibat olarak hareket etti acted as liaison
hareket etmeyi kabul etti has agreed to act
yavaş hareket etti moved slowly
çelişkiyle hareket etti acted in contravention
doğru hareket etti has moved towards
kararlı bir şekilde hareket etti moved decisively
adına hareket etti acted on behalf
garantör olarak hareket etti acted as guarantor
agresif hareket etti moved aggressively
hareket etmeye devam etti continued to move
içinde hareket etti acted within
agresif hareket etti has moved aggressively
sürücü olarak hareket etti has acted as a driver
toplantı sekreteri olarak hareket etti acted as secretary of the meeting
için hareket etti has acted for
hareket devam etti act continued
m meco inşaat şirketi devam etmek için samantha ile hareket etti m meco construction company motioned samantha to continue
buna dayanarak hareket etti acted in reliance upon this
fırsat hareket etti opportunity acted on
aynı anda hareket etti acted concurrently
tasfiye gibi hareket etti acted as a liason
bu kapasitede hareket etti acted in this capacity
kötülük ile hareket etti acted with malice
ileri geri hareket etti has moved back and forth
öncü ajan olarak hareket etti acted as lead agent
kolaylaştırıcılar olarak hareket etti acted as facilitators
kapasitesine göre hareket etti he acted in his capacity
iki cephede hareket etti moved on two fronts
engel olarak hareket etti acted as obstacles
arada hareket etti acted as go-between