gecekondularda yaşayan insanların gerçek oranı ölçülür

gecekondularda yaşayan insanların gerçek oranı ölçülür teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
gecekondularda yaşayan insanların gerçek oranı ölçülür the actual proportion of people living in slums is measured

gecekondularda yaşayan insanların gerçek oranı ölçülür terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yoksulluk içinde yaşayan insanların oranı proportion of people living in poverty
gecekondularda yaşamak live in slums
gecekondularda yaşamak living in slums
gecekondularda in slums
yaşayan ve yaşayan olmayan bileşenler living and non-living components
hiv ile yaşayan insanların daha fazla katılımı greater involvement of people living with hiv
hiv ile yaşayan insanların of people living with hiv
yaşayan insanların payı share of people living
küresel nüfustaki aç insanların oranı proportion of hungry people in the global population
insanların daha büyük bir oranı a greater proportion of people
gerçek yaşayan insanlar real living people
gerçek ve yaşayan tanrı the true and living god
tek gerçek yaşayan tanrı one true living god
gerçek yaşayan tanrı true living god
ölçülür is measured
ölçülür are measured
nasıl ölçülür how to measure
ölçülür is metered
itfa edilmiş maliyette ölçülür measured at amortised cost
gerçeğe uygun değerinden ölçülür are measured at fair value
ne ölçülür what is measured
karşı ölçülür is measured against
maliyetle ölçülür are measured at cost
ölçülür it is measured
dolar cinsinden ölçülür measured in dollars
gerçeğe uygun değerinden ölçülür is measured at fair value
itfa edilmiş maliyette ölçülür measured at amortized cost
ne ölçülür what gets measured
tartılır ve ölçülür weighed and measured
ölçülür are quantified
gelir ölçülür revenue is measured
ertelenmiş vergi varlıkları ve yükümlülükleri vergide ölçülür. deferred tax assets and liabilities are measured at the tax
ölçülür is quantified
ölçülür is gauged
mutlak terimlerle ölçülür measured in absolute terms
karşı ölçülür are measured against
sıcaklık ölçülür temperature is measured
bu ölçülür this is measured
kan basıncı ölçülür blood pressure is measured
basit bir ortalama olarak ölçülür measured as a simple average
değer ölçülür value is measured
varlıklar ölçülür assets are measured
nasıl ölçülür how it is measured
taksiler ölçülür taxis are metered
hangi dereceye kadar ölçülür measures the extent to which
genellikle ölçülür usually measured
daha sonra etkin kullanılarak, itfa edilmiş maliyette ölçülür. subsequently measured at amortised cost using the effective
geri kazanılması beklenen miktarda ölçülür veya are measured at the amount expected to be recovered from or
durumlarda ölçülür measured in cases
bedelin gerçeğe uygun değeri üzerinden ölçülür is measured at the fair value of the consideration