| senin olduğun gibi |
as being your |
senin olduğun gibi terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| senin olduğun kişi olmak |
being who you are |
| senin olduğun bir şey |
something that you are |
| senin olduğun |
of you being |
| bu senin sahip olduğun bir korku |
that's a fear you have |
| bilinçli olduğun gibi |
as you are aware |
| olduğun gibi gel |
come as you are |
| oldugun gibi |
as you were |
| olduğun gibi |
just the way you are |
| olduğun gibi |
the way you are |
| farkında olduğun gibi |
as you aware |
| şüphesiz farkında olduğun gibi |
as you are undoubtedly aware |
| şüphesiz farkında olduğun gibi |
as you are no doubt aware |
| sahip olduğun gibi |
like you own it |
| ait olduğun gibi hissediyorum |
feel like you belong |
| sahip olduğun gibi |
as you'd have it |
| seni çok seviyorum, sadece olduğun gibi. |
love you very much, just the way you are. |
| seni olduğun gibi seviyorum |
i love you just the way you are |
| sahip olduğun gibi |
like you have |
| muhtemelen zaten farkında olduğun gibi |
as you are probably already aware |
| şahit olduğun gibi |
as you witness |
| ve seni çok seviyorum, sadece olduğun gibi. |
and i love you very much, just the way you are. |
| parçası olduğun gibi |
as you are part |
| hala sahip olduğun gibi |
as you still have |
| mezun olduğun gibi. |
as you graduate. |
| olduğun gibi |
as what you are |
| senin ve senin için en iyi dileklerimle |
best wishes to you and yours |
| senin ve senin için |
for you and yours |
| senin ya da senin |
your or yours |
| senin sorumluluğum senin |
of you, my responsibility is to |
| senin için ve senin aracılığıyla |
to you, and through you |
| senin ve sadece senin |
your and only your |
| senin dünyan senin refleksin |
your world is a reflex of you |
| senin ya da senin |
can you or yours |
| olduğun yerde kal |
stand your ground |
| bana sahip olduğun için teşekkürler |
thanks for having me |
| sahip olduğun |
that you have |
| ait olduğun yer |
where you belong |
| çok tatlı olduğun için |
for being so sweet |
| olduğun için |
for becoming |
| kim olduğun için |
for who you are |
| burada olduğun için teşekkür ederim |
thank you for being here |
| olduğun kişi ol |
be who you are |
| sahip olduğun |
that you own |
| burada olduğun için teşekkürler |
thanks for being here |
| mezun olduğun için tebrikler |
congratulations on your graduation |
| parçası olduğun için |
for being part of |
| müsait olduğun için teşekkürler |
thanks for your availability |
| olduğun için tebrikler |
congratulations on becoming |
| sahip olduğun için şanslı |
lucky for having |
| evli olduğun için |
have been married for |