| önemli bir fırsatı temsil ediyor |
represents a key opportunity |
önemli bir fırsatı temsil ediyor terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| kayıp bir fırsatı temsil ediyor |
represents a lost opportunity |
| bu bir fırsatı temsil ediyor |
this represents an opportunity |
| mükemmel bir fırsatı temsil ediyor |
represents an excellent opportunity |
| harika bir fırsatı temsil ediyor |
represents a great opportunity |
| temsil ediyor ve garanti ediyor |
are representing and warranting |
| bu önemli bir başarıyı temsil ediyor |
this represent an important achievement |
| bir fırsatı temsil eder |
represents an opportunity |
| bir fırsatı temsil etmek |
represent an opportunity |
| büyük bir fırsatı temsil etmek |
represent a big opportunity |
| toplantı bir fırsatı temsil etti |
meeting represented an opportunity |
| bu fırsatı takdir ediyor |
appreciates this opportunity |
| bu bir düşüşü temsil ediyor |
this represents a decrease |
| bir şeyi temsil ediyor |
it represents something |
| bir buluşu temsil ediyor |
represents a breakthrough |
| bu bir değişimi temsil ediyor |
this represents a shift |
| iyi bir anlaşmayı temsil ediyor |
represents a good deal |
| bu yaklaşım bir uzlaşmayı temsil ediyor |
this approach represents a compromise |
| ciddi bir sorunu temsil ediyor |
represents a serious problem |
| büyük bir buluşu temsil ediyor |
represents a major breakthrough |
| benzersiz ve önemli fırsatı vurgular |
highlights the unique and important opportunity |
| temsil ediyor ve garanti ediyorsun |
you represent and warrant |
| temsil ediyor |
it represents |
| bunu temsil ediyor ve garanti ediyorsunuz |
you represent and warrant that |
| benim için temsil ediyor |
represents for me |
| temsil ediyor |
is representing |
| seni temsil ediyor |
represents you |
| neyi temsil ediyor |
what he stands for |
| en büyük potansiyeli temsil ediyor |
represents the greatest potential |
| kimi temsil ediyor |
whom does he represent |
| temsil ediyor ve katılıyorsun |
you represent and agree |
| özü temsil ediyor |
embodies the very essence |
| temsil etmeye devam ediyor |
continues to represent |
| bu yüzden çocuğu temsil ediyor |
in so representing the child |
| bunu garanti ediyor ve temsil ediyorsun |
you warrant and represent that |
| çok daha fazlasını temsil ediyor |
represents much more |
| temsil ediyor musun |
do you represent |
| neyi temsil ediyor |
what it represents |
| neyi temsil ediyor |
what he represents |
| doğru olduğuna inanılıyor ve en iyisini temsil ediyor |
is believed to be accurate and represents the best |
| üç ülke birden fazlasını temsil ediyor |
three countries represent more than |
| temsil vaat ediyor |
promises representations |
| ofis temsil ediyor |
office is representing |
| üçte ikiyi temsil ediyor |
represents two thirds |
| en yeteneklerini temsil ediyor |
represents the most capabilities |
| bizi temsil ediyor |
represent us across |
| sektörü temsil ediyor |
is representing the sector |
| bu çalışma temsil ediyor |
this work represents |
| kim temsil ediyor |
who is representing |
| çok fazla temsil ediyor |
it represents too many |
| tedarikçi bunu temsil ediyor |
supplier represents that it |