| çeşitlendirilmiş bir grubun ana şirketi |
parent company of a diversified group |
çeşitlendirilmiş bir grubun ana şirketi terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| grubun ana şirketi |
parent company of the group |
| grubun ana şirketi |
group's parent company |
| s global, çeşitlendirilmiş bir sağlık şirketi, baxter |
s a global, diversified healthcare company, baxter |
| çeşitlendirilmiş holding şirketi |
diversified holding company |
| küresel çeşitlendirilmiş sanayi şirketi |
global diversified industrial company |
| en büyük çeşitlendirilmiş kaynak şirketi |
largest diversified resource company |
| çeşitlendirilmiş endüstriyel hizmet şirketi |
diversified industrial services company |
| grubun ana motoru |
group's main engine |
| bir bütünün fraksiyonlarını ve bir grubun kısımlarını tanır |
recognize fractions of a whole and parts of a group |
| bir grubun önünde |
in front of a group |
| bir grubun parçası olarak |
as part of a group |
| bir grubun parçası |
part of a group |
| grubun bir parçası |
is part of a group |
| belirli bir sosyal grubun üyeliği |
membership of a particular social group |
| bir grubun önünde konuşmak |
talk in front of a group |
| bir grubun parçası |
are part of a group |
| bir grubun ortalama üyesi |
the average member of a group |
| böyle bir grubun |
of such a group |
| bir grubun parçasıydı |
he was part of a band |
| bu bir grubun yararına |
that benefit one group |
| ekonomik grubun bir parçası olan şirket. |
company that is part of the economic group. |
| bir grubun davranışı |
behaviour of a group |
| paramiliter bir grubun üyeleri |
members of a paramilitary group |
| herhangi bir şahsın veya grubun |
of any individual or groups |
| bir grubun bulunduğu yer |
where a group livens up |
| bir grubun parçası olarak |
as a part of a group |
| tek bir ırksal grubun |
of a single racial group |
| bir grubun üyeliği |
membership of a band |
| tamamen grubun bir iştiraki olan |
wholly owned subsidiary within the group |
| bir grubun parçasıydım |
i was part of a group |
| grubun bir üyesi oldu |
he became a member of the band |
| verilen bir grubun |
of a given group |
| grubun bir parçası olmak |
be a part of a group |
| asla küçük bir grubun ... |
never doubt that a small group... |
| grubun bir politikası var |
the group has a policy |
| bir grubun parçası olmak |
be part of a band |
| bir grubun üyeliği |
membership of a group |
| başka bir grubun |
of any other group of |
| bir grubun lideri |
leader of a group |
| bir grubun aşamaları |
stages of a group |
| bir grubun lideri olarak |
as leader of a group |
| bir grubun hayatı |
the lives of a group |
| çeşitlendirilmiş bir ortam |
a diversified environment |
| önemli ve çeşitlendirilmiş bir müşteri tabanına |
to a substantial and diversified client base |
| çeşitlendirilmiş bir dizi |
a diversified set of |
| küresel olarak çeşitlendirilmiş bir portföy |
a globally diversified portfolio |
| çeşitlendirilmiş bir portföy |
a diversified portfolio |
| giderek daha zengin ve çeşitlendirilmiş bir müzik sahnesi yaratmak |
creating an increasingly rich and diversified music scene |
| çeşitlendirilmiş bir altyapı varlıkları portföyü |
a diversified portfolio of infrastructure assets |
| grubun peşine takılan kız |
groupie |