ona fırsat verir

ona fırsat verir teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
ona fırsat verir gives him the opportunity

ona fırsat verir terimi için benzer kelimeler ve anlamları
fırsat verir gives the opportunity
sana fırsat verir gives you the opportunity
bir fırsat verir affords an opportunity
bana fırsat verir it gives me the opportunity
bana fırsat verir gives me the opportunity
sana bir fırsat verir gives you an opportunity
fırsat verir allows an opportunity
birine fırsat verir gives one the opportunity
bir fırsat verir gives an opportunity
fırsat verir affords the opportunity
fırsat verir gives opportunities to
sana bir fırsat verir deals you a blow
insanlara fırsat verir gives people the opportunity
öğrencilere fırsat verir gives students the opportunity
sana harika bir fırsat verir gives you a fantastic opportunity
ödül için daha fazla fırsat verir gives more opportunities for reward
fırsat verir gives occasion
aynı zamanda fırsat verir gives also the opportunity
bize eşsiz bir fırsat verir gives us a unique opportunity
onlara fırsat verir gives them the opportunity
mükemmel bir fırsat verir affords an excellent opportunity
bize bir fırsat verir gives us an opportunity
herkese fırsat verir gives everyone the opportunity
ona fırsat verdi gave him the opportunity
ona bir fırsat sağladı provided him with an opportunity
ona fırsat sağlar provides him the opportunity
ona bir fırsat ver give it an opportunity
ona fırsat ver allow him the opportunity
ona izin verir allows him to
ona verir gives him
ona verir he gives her
ona bir dokunuş verir gives it a touch
ona verir she gives her
ona ders verir teaches him a lesson
bu ona izin verir this allows him to
ona kötü bir isim verir gives it a bad name
ona verir gives it its
ona yardım verir grants him relief
ona kredi verir credits her with
ona bütün verir gives her whole
ona talimat verir instructs her to
ona yetki verir authorizes him to
ona ödeme emri verir orders him to pay
ona verir him give
ona acı verir causes him pain
ona adını verir gives him his name
ona yetki verir gives him a mandate to
ona kredi verir gives him credit
ona yetki verir authorises her
ona talimat verir instructs her about