inanma eğiliminde olmak

inanma eğiliminde olmak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
inanma eğiliminde olmak have a tendency to believe

inanma eğiliminde olmak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
endişelenme eğiliminde olmak have a tendency to worry
daha iyi ödeme eğiliminde olmak tend to be better paid
artma eğiliminde olmak have a tendency to increase
topluluk fiyatından nispeten daha yüksek olma eğiliminde olmak have a tendency to be relatively higher than community price
eğiliminde olmak trend through
inan ya da inanma believe it or not
şeytani güçlere inanma demonism
yutturmacaya inanma don't believe the hype
ister inan ister inanma believe or not
inanma don't believe
doğru olduğuna inanma do not believe to be true
düşündüğün her şeye inanma don't believe everything you think
her şeye inanma don't believe everything you
inanma do not believe
hiçbir şeye inanma believe nothing
sadece inanma don't just believe
her şeye inanma don't believe everything
buna inanma don't believe that
ikisine de inanma believe in neither
bir kelimeye inanma don't believe a word
bir kelimeye inanma do not believe a word
inanma bile don't even believe
bana inan ya da inanma believe me or not
ona inanma don't believe him
inanan ya da inanma believer or not
asla inanma never believe
bir an için inanma do not believe for a moment
kendine inanma don't believe in yourself
inanma iddiası claim to believe
inan ya da inanma believe i or not
bir an için inanma don't believe for a moment
tanrıya inanma do not believe in god
yapma inanmıyorum inanma don't see don't believe
inanma özgürlüğü freedom to believe
inanma zamanı believe is time to
bir saniye inanma don't believe for a second
mantıklı geldiğine inanma do not believe it makes sense
hiçbir şeye inanma do not believe anything
bir şeye inanma don't believe a thing
inanma cesareti courage to believe
doğru olduğuna inanma not believe to be true
inanma don't make believe
eğiliminde tend
eğiliminde tended
eğiliminde have tended to
katılmamak eğiliminde tend to disagree
eğiliminde has tended
eğiliminde değil tend not to
onlar eğiliminde they tended to
eğiliminde olabilir may tend to