| yerel olarak yetiştirilen meyve |
locally grown fruit |
yerel olarak yetiştirilen meyve terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| derin meyve, derin meyve aroması, yoğun meyve |
fruit dip |
| organik olarak yetiştirilen meyve ve sebzeler |
organically-grown fruit and vegetables |
| yerel olarak yetiştirilen |
locally grown |
| yerel olarak yetiştirilen yiyecekler |
locally grown food |
| yerel olarak yetiştirilen |
grown locally |
| yerel olarak yetiştirilen ürünler |
locally grown produce |
| yerel olarak yetiştirilen malzemeler |
locally grown ingredients |
| yerel olarak yetiştirilen mahsul |
locally grown crop |
| yerel ve organik olarak yetiştirilen |
locally and organically grown |
| yetiştirilen meyve |
grown fruit |
| evde yetiştirilen meyve |
home-grown fruit |
| meyve içecekleri ve meyve suları |
fruit drinks and fruit juices |
| meyve, fındık, meyve kabuğu |
fruit, nuts, fruit-peel |
| meyve ve meyve suyu |
fruit and juice |
| aperatifler-meyve ve sebzeler, meyve suları veya |
have low-calorie foods for snacks-fruits and vegetables, fruit juices, or |
| meyve ve meyve |
fruit and berry |
| organik olarak yetiştirilen |
organically grown |
| yaygın olarak yetiştirilen |
widely grown |
| geleneksel olarak yetiştirilen |
conventionally-farmed |
| ticari olarak yetiştirilen |
grown commercially |
| organik olarak yetiştirilen yiyecekler |
organically grown food |
| doğal olarak yetiştirilen |
naturally grown |
| ticari olarak yetiştirilen |
commercially grown |
| tarihsel olarak yetiştirilen |
historically grown |
| geleneksel olarak yetiştirilen |
conventionally grown |
| organik olarak yetiştirilen ürünler |
organically grown produce |
| bir ürün olarak yetiştirilen |
grown as a crop |
| yaygın olarak yetiştirilen |
grown extensively |
| yaygın olarak yetiştirilen |
grown widely |
| özel olarak yetiştirilen |
specially grown |
| geleneksel olarak yetiştirilen yiyecekler |
conventionally grown food |
| yaygın olarak yetiştirilen mahsul |
widely grown crop |
| en yaygın olarak yetiştirilen |
most widely grown |
| ürün olarak yetiştirilen |
grown as crop |
| kapsamlı olarak yetiştirilen |
reared in extensive |
| özel olarak yetiştirilen |
privately raised |
| ticari olarak yetiştirilen |
commercially farmed |
| organik olarak yetiştirilen pamuk |
organically grown cotton |
| organik olarak yetiştirilen üzümler |
organically grown grapes |
| bireysel olarak yetiştirilen |
grown individually |
| esas olarak yetiştirilen |
grown mainly for |
| biyolojik olarak yetiştirilen |
biologically grown |
| yaygın olarak yetiştirilen |
widely raised |
| bölgesel olarak yetiştirilen |
regionally grown |
| yerel olarak, 42 yerel ceza adaleti kurulları |
locally, 42 local criminal justice boards |
| yerel meyve |
local fruit |
| yerel meyve bahçeleri |
local orchards |
| yerel meyve suyu |
local juice |
| yetiştirilen |
reared |
| yetiştirilen ürünler |
crops grown |