daha hızlı yol açmak

daha hızlı yol açmak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
daha hızlı yol açmak lead to faster

daha hızlı yol açmak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
hızlı daha hızlı en hızlı fast, faster, fastest
hızlı bir düşüşe yol açmak lead to a quick drop
hızlı hızlı hızlı quick quick quick
daha hızlı ve daha hızlı quicker and faster
daha hızlı daha hızlı higher faster further
kalp daha hızlı ve daha hızlı atıyor heart beats faster and faster
daha iyi ve daha hızlı yol better and faster way
daha sert, daha iyi, daha hızlı, daha güçlü harder better faster stronger
daha fazla kavrayışa yol açmak lead to further insight
daha fazla ilerlemeye yol açmak lead to further progress
daha fazla yoksulluğa yol açmak lead to further poverty
daha fazla yol açmak give rise to more
daha gençlere yol açmak give way to younger
daha fazla soruya yol açmak give rise to further questions
daha fazla sorgulamaya yol açmak lead to further questioning
daha fazla taleplere yol açmak lead to further demands
daha fazla maliyete yol açmak lead to further costs
daha fazla nefrete yol açmak lead to more hatred
daha fazla yol açmak make further inroads
daha sık yol açmak lead to more frequent
daha büyük şeylere yol açmak lead to greater things
daha hızlı yol faster way
daha hızlı yol the quicker way
daha hızlı yol tutuşu faster handling
bu daha hızlı yol this faster way
daha hızlı gelişmeye yol açar lead to faster development
daha hızlı daha yüksek daha güçlü faster, higher, stronger
daha büyük daha iyi daha hızlı bigger better faster
web'de gezinmeyi daha hızlı, daha güvenli ve daha kolay hale getirin. make browsing the web faster, safer, and easier.
birinin kapısına yol açmak beat a path to someone's door
yol açmak entail
tahribata yol açmak raise havoc
yol açmak give rise to
yol açmak give rise
yol açmak giving rise
yol açmak make way for
karışıklığa yol açmak cause a stir
yol açmak make inroads
yol açmak lead to a
ölüme yol açmak lead to death
karışıklığa yol açmak lead to confusion
yol açmak making inroads
değişime yol açmak lead to a change
sorunlara yol açmak lead to problems
tahribata yol açmak cause havoc
bir iddiaya yol açmak give rise to a claim
başarısızlığa yol açmak lead to failure
paraya yol açmak lead to cash
artışa yol açmak lead to an increase
tahribata yol açmak causing havoc