ilan edilmek zorunda

ilan edilmek zorunda teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
ilan edilmek zorunda has to be declared

ilan edilmek zorunda terimi için benzer kelimeler ve anlamları
ilan edilmek zorunda has to be posed
ilan edilmek be posed
ilan edilmek get posted
ilan edilmek being posted
ilan edilmek being declared
ilan edilmek being announced
ilan edilmek to be publicised
ilan edilmek is to be posted
ilan edilmek be adverted
haklı ilan edilmek be declared justified
ilan edilmek ya da olmamak be declared or not
ilan edilmek be posted with
doğal ilan edilmek be declared as natural
koşulsuz olmak veya ilan edilmek becoming or being declared unconditional
online ilan edilmek to be posted online
doğal ilan edilmek be declared natural
varsayılan olarak ilan edilmek be declared in default
ilan edilmek be publicized
gereksiz ilan edilmek be declared redundant
internette ilan edilmek be posted on the internet
normal güvenlik için ilan edilmek be posted for normal security
ilan edilmek are to be posted
geçersiz ilan edilmek be declared invalid
dünya mirası ilan edilmek to be declared world heritage
resmi dili ilan edilmek be declared the official language
haberdar edilmek zorunda must be notified
teslim edilmek zorunda has to be delivered
teslim edilmek zorunda have to be delivered
iptal edilmek zorunda kaldı had to be cancelled
kabul edilmek zorunda has to be accepted
kabul edilmek zorunda it has to be admitted
kontrol edilmek zorunda kaldı had to be checked
teslim edilmek zorunda kaldı had to be delivered
imha edilmek zorunda has to be disposed
tedavi edilmek zorunda kaldı had to be treated
takas edilmek zorunda kaldı had to be traded off
dahil edilmek zorunda kaldı had to be included
adapte edilmek zorunda kaldı had to be adapted
terk edilmek zorunda kaldı had to be abandoned
çoğu tahliye edilmek zorunda kaldı many had to be evacuated
tedarik edilmek zorunda have to be procured
imha edilmek zorunda have to be disposed
aksi takdirde yasalarca muhafaza edilmek zorunda değilse if it is not otherwise required to be retained by law
dahil edilmek zorunda is bound to be included
emanet edilmek zorunda kaldı had to be entrusted
optimize edilmek zorunda have to be optimised
monte edilmek zorunda have to be mounted
sevk edilmek zorunda have to be shipped
göz ardı edilmek zorunda kaldı had to be ignored
sevk edilmek zorunda kaldı had to be shipped