olmamış olsanız bile

olmamış olsanız bile teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
olmamış olsanız bile even if you haven't been

olmamış olsanız bile terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yapmamış olsanız bile even if you didn't
bildirimi elektronik olarak almayı kabul etmiş olsanız bile even if you have agreed to receive the notice electronically
başarısız olsanız bile even if you fail
erkek veya kadın olsanız whether you are male or female
fark edilebilir olsanız da olmasanız da. regardless of whether or not you are recognizable.
aktive olmamış unactivated
ikna olmamış unconvinced
deforme olmamış undeformed
enfekte olmamış uninfected
metabolize olmamış unmetabolized
polarize olmamış unpolarized
olmamış hadn't been
rahatsız olmamış not bothered
ne tatmin olmuş ne de olmamış neither satisfied nor dissatisfied
transforme olmamış untransformed
tatmin olmamış has not been satisfied
keşke hiç olmamış olsaydım i wish i had never
ikna olmamış not convinced
ikna olmamış remained unconvinced
her zaman olmamış have not always been
hiç olmamış he had never been
ikna olmamış are not convinced
hiç tatmin olmamış very unsatisfied
mutlu olmamış had not been happy
olmamış had not become
hiçbir şey olmamış had been nothing more than
için olmamış hadn't been for
henüz olmamış had not yet been
bu olmamış mıydı had this not been the case
daha fazla olmamış has not been further
parti olmamış had not been party
tatmin olmamış not been satisfied
olmamış it had not been
gerekli olmamış have not been necessary
hiç olmamış there had never been
hala ikna olmamış still not convinced
her zaman olmamış had not always
hızlı olmamış has not been rapid
aslında olmamış had not in fact been
kalsifiye olmamış uncalcified
marjinal olmamış not marginalised
başarısız olmamış had not failed
henüz etkili olmamış that have not yet become effective
etrafında olmamış had not been around
hamle olmamış had been no moves
çok yaygın olmamış have not been so widespread
kan olmamış blood has not been
sebep olmamış sebep the uncaused cause
henüz olmamış had yet to become
baskın olmamış hadn't ridden