bağlanabilir değil

bağlanabilir değil teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bağlanabilir değil not connectable

bağlanabilir değil terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bağlanabilir be bound to
bağlanabilir linkable
ağa bağlanabilir networkable
bağlanabilir can be linked
çapraz bağlanabilir crosslinkable
bağlanabilir can be connected
bağlanabilir may bind
bağlanabilir can be coupled
bağlanabilir can be tied
bağlanabilir can connect
bağlanabilir may connect
bağlanabilir may be coupled
bağlanabilir it can connect
birbirine bağlanabilir can be linked together
birbirine bağlanabilir can be interconnected
ile bağlanabilir may liaise with
bağlanabilir can be attributable
bağlanabilir cihazlar connectable devices
güvenli bir şekilde bağlanabilir can be securely fastened
farklı şekillerde bağlanabilir can be connected in different ways
bağlanabilir might connect
birbirine bağlanabilir can link together
ile bağlanabilir connectable with
geri bağlanabilir can be tied back to
neredeyse herhangi birine bağlanabilir can be connected to virtually any
bağlanabilir can be strapped to
bağlanabilir that can be coupled to
110v, 220v, 240v'ye bağlanabilir may be connected to 110v, 220v, 240v
bağlanabilir doku blendable texture
bağlanabilir miyiz can we connect
ile bağlanabilir can connect with
çapraz bağlanabilir cross connectable
öğrenciler bağlanabilir students can connect
kolayca bağlanabilir can be easily linked to
bu gerçeğe bağlanabilir this can be attributed to the fact that
bağlanabilir sonlandırma connectable termination
bağlanabilir bilgisayar hook-up computer
çek hesabınıza bağlanabilir can be linked to your checking account
üzerinden bağlanabilir can connect over
çok iyi değil çok kötü değil not so good not so bad
hiç hoş değil, bir şey değil. not at all o you're welcome
iyi değil fena değil not good not bad
artık mümkün değil veya istekli değil is no longer able or willing to
daha iyi değil daha kötü değil, sadece farklı not better not worse, just different
- samsung değil, sony değil mi? -not samsung, not sony?
hiç iyi değil come to no good
o benimle değil bana karşı he that is not with me is against me
kalp içinde değil heart not in it
yatkın değil implausibility
bu dünyada hiçbir şey kesin değil, ölüm ve vergiler in this world nothing is certain but death and taxes