aynı olanakları sağlamak

aynı olanakları sağlamak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
aynı olanakları sağlamak provide the same facilities

aynı olanakları sağlamak terimi için benzer kelimeler ve anlamları

aynı eğitim olanakları the same educational opportunities
eğitim olanakları sağlamak providing education opportunities
ofis olanakları sağlamak provide office facilities
eşit istihdam olanakları sağlamak provide equal employment opportunities
eşit istihdam olanakları sağlamak providing equal employment opportunities
eşit istihdam olanakları sağlamak ensuring equal employment opportunities
ödeme olanakları sağlamak grant payment facilities
yeni iş olanakları sağlamak enabling new business
ayni ve ayni in cash and in kind
aynı ve aynı as one and the same
aynı o aynı o same o same o
ve aynı amaçlar için aynı idam olduğunu kabul etti. and acknowledged that he executed the same for the purposes
aynı, aynı ama farklı! same, same but different!
aynı ve aynı with one and the same
aynı zamanda bu aynı reçetelerden izler. it follows also from these same prescriptions that christ's
aynı yıldan yıla aynı the same from year to year
aynı anda aynı ve farklı same and different at the same time
aynı ve aynı şeyi oluşturduğu kabul edilir. be deemed to constitute one and the same.
aynı amaç için aynı işlemi yaptığını kabul etti. acknowledged that he executed the same for the purpose
ayni şekilde listelenmesi gereken ayni katkılar any contributions in kind, which must be listed separately
aynı zamanda daha uzun ömürlü olmasını sağlamak at the same time ensuring more lasting
aynı faydaları sağlamak yield the same benefits
aynı seviyede bakım sağlamak provide the same level of care
tüketicilere aynı bilgiyi sağlamak provide the same information to consumers
kuralların uygulanmasında aynı bütünlüğü sağlamak ensure uniformity in the application of rules
iş olanakları job prospects
otel olanakları hotel amenities
istihdam olanakları employment opportunities
iletişim olanakları communication facilities
iş olanakları business prospects
istihdam olanakları employment prospects
park olanakları parking facilities
iş olanakları business facilities
kredi olanakları loan facilities
toplantı olanakları meeting facilities
borç olanakları debt facilities
seyahat olanakları travel facilities
finansman olanakları financing facilities
satış olanakları sales prospects
eşit istihdam olanakları equal employment opportunities
ödünç alma olanakları borrowing facilities
barbekü olanakları barbecue facilities
ayakta tedavi olanakları outpatient facilities
borç verme olanakları lending facilities
iletişim olanakları communications facilities
internet olanakları internet facilities
ödeme olanakları payment facilities
ütü olanakları ironing facilities
iş olanakları business amenities
olanakları possibilities for