bunun üstesinden gelinmesi gerekiyordu

bunun üstesinden gelinmesi gerekiyordu teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bunun üstesinden gelinmesi gerekiyordu that had to be overcome

bunun üstesinden gelinmesi gerekiyordu terimi için benzer kelimeler ve anlamları
üstesinden gelinmesi gerekiyor need to be overcome
üstesinden gelinmesi gerekiyor needs to be overcome
üstesinden gelinmesi gereken zayıf noktalar weaknesses to overcome
bir eşiğin üstesinden gelinmesi gereken nokta, the point to overcome a threshold,
risklerin üstesinden gelinmesi risks are dealt with
önemli zorlukların üstesinden gelinmesi gerekiyor important challenges must be overcome
zorlukların üstesinden gelinmesi gerekiyor challenges must be overcome
zorlukların üstesinden gelinmesi gerekiyor challenges need to be tackled
üstesinden gelinmesi gerekiyor requires to be overcome
bunun söylenmesi gerekiyordu it had to be said
bunun olması gerekiyordu this is supposed to happen
bunun üstesinden gelebilirim i can handle it
bunun üstesinden gel beat that
bunun üstesinden gel get around this
bunun üstesinden gelmek to overcome this
bunun üstesinden gelmek getting through this
bunun üstesinden gelmek için for overcoming this
bunun üstesinden gelmek got round this
bunun üstesinden gelmek için to help overcome this
bunun üstesinden geldim gone over that
bunun üstesinden gelmek için to get round this
bunun üstesinden gelmek of overcoming this
bunun üstesinden geldim gone through that
bunun üstesinden gelmek için in order to overcome this
bunun üstesinden gelemez can't overcome this
bunun üstesinden gelebilir might be able to overcome this
bunun veya bunun hereof or thereof
bunun olduğunu düşünüyor, bunun olduğunu biliyor does thinking about this, knowing that this is happening in
olması gerekiyordu are supposed to
gerekiyordu was supposed to
olması gerekiyordu was meant to be
yapmam gerekiyordu i was supposed to
olması gerekiyordu it is supposed
yapmam gerekiyordu i am supposed to
gerekiyordu were supposed to
olmamız gerekiyordu we were meant to be
bir şeyler olması gerekiyordu somethings are meant to be
yapmam gerekiyordu i'm supposed to
onlar gerekiyordu they are supposed to
olmamız gerekiyordu we are meant to be
olması gerekiyordu it's supposed
onlar gerekiyordu they were supposed to
yapmamız gerekiyordu we were supposed to
yapması gerekiyordu he was supposed to
olması gerekiyordu supposed to have
olması gerekiyordu was not meant to be
gerçekleşmesi gerekiyordu meant to happen
gerçekleşmesi gerekiyordu it was bound to happen
olması gerekiyordu is not supposed to
gitmem gerekiyordu i had to leave