niyete dayalı

niyete dayalı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
niyete dayalı based on intent

niyete dayalı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
iyi niyete güvenmek rely in good faith
iyi niyete aykırı contrary to good faith
iyi niyete güvenmek relying in good faith
iyi niyete inanıyoruz we believe in good faith
iyi niyete girmek entering into good faith
iyi niyete tabi subject to good faith
iyi niyete karşı against good faith
iyi niyete inandığımızda when we believe in good faith
tezahür ettiği niyete etki vermek give effect to the intent manifested
iyi niyete rağmen despite good faith
iyi niyete inanıyorsun you believe in good faith
iyi niyete aykırı contrary to good will
iyi niyete rağmen notwithstanding the good faith
ruh ve niyete uymak complying with the spirit and intent
iyi niyete yol açmak give rise to goodwill
gerçeklere dayalı ve sadece iddialara dayalı değil based on facts and not merely on allegations
varlığa dayalı fon asset-backed fund
varsayıma dayalı çıkarsama hypothetico-deductive
devamlı iyeliğe dayalı mülkiyet hakkı udal
sezgiye dayalı tahmin guesstimate
dayalı based on
dayalı based upon
kanıta dayalı evidence-based
olaya dayalı event-driven
zamana dayalı time-based
talebe dayalı demand-driven
cinsiyete dayalı şiddet gender-based violence
varlığa dayalı menkul kıymetler asset-backed securities
gerçeklere dayalı fact-based
performansa dayalı performance-based
standartlara dayalı standards-based
bilime dayalı science-based
riske dayalı yaklaşım risk-based approach
yere dayalı place-based
araştırmaya dayalı research-based
ihracata dayalı export-led
varlığa dayalı asset-backed
varsayıma dayalı based on the assumption
gevşek dayalı loosely based
kurallara dayalı rules-based
kanıta dayalı tıp evidence-based medicine
hisse senedine dayalı tazminat stock-based compensation
cinsiyete dayalı gender-based
tahakkuk esasına dayalı muhasebe accrual basis of accounting
sözleşmeye dayalı olarak on a contractual basis
özsermayeye dayalı equity-settled
kanıta dayalı uygulama evidence-based practice
ihracata dayalı büyüme export-led growth
soruna dayalı issue-based
sonuçlara dayalı yönetim results-based management