belirli bir riske maruz

belirli bir riske maruz teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
belirli bir riske maruz subject to certain risk

belirli bir riske maruz terimi için benzer kelimeler ve anlamları
riske maruz kalma risk exposure
riske maruz kalma exposure to risk
riske maruz bırakmak expose to risk
riske maruz exposed to risk
riske maruz subject to risk
riske maruz değer tail value at risk
finansal riske maruz kalma financial risk exposure
riske maruz kalmalar exposures to risk
riske maruz kalmak expose to a risk
mevcut riske maruz kalma current risk exposure
gerçek riske maruz kalma actual risk exposure
piyasada riske maruz değer market value-at-risk
riske maruz değer net worth at risk
toplam riske maruz kalma total risk exposure
operasyonel riske maruz kalma operational risk exposure
riske maruz değer modelleri value-at-risk models
hepsi riske maruz all subject to the risk
büyük riske maruz kalma large exposure to risk
olumsuz riske maruz subject to downside risk
riske maruz subject to a risk
riske maruz on the risk posed
riske maruz kalmak being exposed to the risk
riske maruz kalma riskini karşılamak cover risk exposure
toplam riske maruz kalma aggregate risk exposure
daha yüksek riske maruz subject to higher risk
ek riske maruz kalmak expose to additional risk
riske maruz subjected to risk
karşı tarafa riske maruz kalma risk exposure to a counterparty
riske maruz kalma düzeyi. level of risk exposure.
riske maruz sermaye capital to risk weighted
finansal riske maruz kalır is exposed to financial risk
ve maddi riske maruz kalır. and is subject to material risk.
belirli bir şekilde veya belirli bir yerde in a particular manner or at a certain location
belirli bir belirli particular a particular
belirli bir belirli a particular specific
televizyondaki belirli desenlere veya arka planlara maruz kalma exposure to certain patterns or backgrounds on a television
belirli tehlikelere maruz kalır is subject to certain hazards
belirli maruz kalma particular exposure
işyerinde belirli gaz veya dumanlara maruz kalma exposure to certain gases or fumes in the workplace
belirli ışık düzenlerine veya yanıp sönen ışıklara maruz kaldığında. when exposed to certain light patterns or flashing lights.
kişisel bir riske girmek have a personal stake
riske dayalı bir yaklaşımla on a risk based approach
hayatlarını büyük bir riske sokmak put their lives at a great risk
herhangi bir riske karşı sigorta insure against any risk
bir riske yol açmak give rise to a risk
daha yüksek bir riske neden olmak cause a higher risk
çok tehlikeli bir şeyi riske at risk something so dangerous
onları daha büyük bir riske sokar puts them at a greater risk of
bir riske yol açar gives rise to a risk
bir şeyi riske atmak to put something in risk