kişi, itirazda bulunmadığını açıkça ifade etmiştir.

kişi, itirazda bulunmadığını açıkça ifade etmiştir. teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kişi, itirazda bulunmadığını açıkça ifade etmiştir. the person expressly stated that he or she does not contest

kişi, itirazda bulunmadığını açıkça ifade etmiştir. terimi için benzer kelimeler ve anlamları
ayrıca evliliğe yasal bir itirazda bulunmadığını beyan ederiz. we further declare that no legal objection to the marriage
ifade etmiştir has stated
hiçbir yarışmada bulunmadığını, ağır suçu reddetti pleads no contest to, a felony
çözülmemiş gizlilik şikayetlerini belirtmeyi taahhüt etmiştir. has further committed to refer unresolved privacy complaints
davacı bu konuda bilgilendirilmediğini iddia etmiştir. the plaintiff alleged that he had not been informed of this
tanıtmayı taahhüt etmiştir has undertaken to promote
inşa etmeyi taahhüt etmiştir has undertaken to construct
açıkça itirazda bulunmak make explicit appeal
itirazda bulunan appealer
itirazda bulunma objection handling
itirazda bulunmak raise objections
itirazda bulunmak file an objection
itirazda bulunmamak failure to object
itirazda bulunmak raise any objection
itirazda bulunmak raised an objection
itirazda bulunmak make objections
itirazda bulunmamak fail to contest
itirazda bulunmak set in opposition
itirazda in contesting
itirazda bulunmak admit to probate
karşı itirazda bulunmak file an opposition against
itirazda bulunma submit objections
itirazda bulunmak submit appeal
itirazda bulunmak raising an objection
itirazda bulunmak voice an objection
acil bir itirazda bulunmak submit an urgent appeal
herhangi bir itirazda bulunur raises any objection
itirazda bulunma plea in objection
itirazda in deprecation
itirazda bulunmak assert objections
doğrudan itirazda bulunmak make direct appeal
avukat itirazda bulundu attorney admitted to practice
itirazda bulunmamak fail to object
itirazda bulunmak make any objection
herhangi bir itirazda bulunmaz does not raise any objections
itirazda bulunmak give notice of objection
itirazda bulunma made no objection
itirazda bulunmak quell opposition
itirazda bulunmak lodge objections
itirazda bulunmamak raised no objection
avukat itirazda bulundu attorneys admitted to practice
itirazda bulunmak to enter into a plea bargain
itirazda bulunmak files an objection
özel itirazda bulunmak make a special appeal
itirazda bulunmamak poses no objection to
itirazda bulunmak objections to doing
yardım için itirazda bulunabilir can appeal for assistance
kabul edemiyor veya itirazda bulunamıyorsanız veya kullanamıyorsanız if you are unable or unavailable to agree or object
feragat etmek veya itirazda bulunmak waive or fail to assert
itirazda bulunulmadı no objection was raised