klinik popülasyonda

klinik popülasyonda teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
klinik popülasyonda in the clinical population

klinik popülasyonda terimi için benzer kelimeler ve anlamları

popülasyonda in the population
popülasyonda azalma decline in population
popülasyonda büyüme growth in population
bu popülasyonda in this population
küresel popülasyonda in global population
popülasyonda düşüş drop in population
belirli bir popülasyonda in a given population
popülasyonda bir artış a increase in population
bir popülasyonda in a population
popülasyonda farkındalık yaratmak raise awareness in the population
popülasyonda bulundu was found in the population
popülasyonda azalma decrease in population
popülasyonda hızlı büyüme rapid growth in population
tek bir popülasyonda within a single population
popülasyonda artışlar increases in the population
her popülasyonda bulundu found in every population
100 popülasyonda telefon hatları ve hücresel aboneler telephone lines and cellular subscribers per 100 population
popülasyonda bir patlama an explosion in population
kaynak popülasyonda mevcut present in the source population
yaşlı popülasyonda büyüme growth in the elderly population
her popülasyonda in every population
klinik olmayan ve klinik nonclinical and clinical
klinik olmayan ve klinik çalışmalar nonclinical and clinical studies
klinik öncesi, klinik veya farmakovijilans verileri pre-clinical, clinical or pharmacovigilance data
addison klinik düzlemi addison's clinical plane
klinik clinic
klinik clinical
klinik depresyon clinical depression
klinik tanı clinical diagnosis
klinik genetik clinical genetics
klinik yönetim clinical governance
klinik ilaç clinical medicine
klinik hemşire uzmanı clinical nurse specialist
klinik patoloji clinical pathology
klinik psikoloji clinical psychology
klinik spektrometri clinical spectrometry
klinik spektroskopi clinical spectroscopy
klinik çalışma clinical trial
klinik olarak clinically
klinik olarak ölü clinically dead
klinik olarak obez clinically obese
klinik tedavi uzmanı clinician
klinik olmayan nonclinical
klinik öncesi preclinical
klinik uygulama clinical practice
klinik ayar clinical setting
klinik özellikler clinical features
klinik kursu clinical course
klinik işaretler clinical signs
klinik sonuç clinical outcome