standart olanlardan daha |
than the standard ones |
standart olanlardan daha terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
daha yaşlı olanlardan |
than older ones |
daha dikkat çekici olanlardan biri |
one of the more remarkable |
daha acil olanlardan |
of more immediate |
daha yaygın olanlardan biri |
one of the more common |
daha büyük olanlardan |
than larger ones |
olanlardan daha önemli |
more important than those of |
ait olanlardan daha |
than those belonging |
olanlardan daha iyi |
are better than those of |
geleneksel olanlardan daha |
than conventional ones |
en yaygın olanlardan biri |
one of the most common |
en ilgili olanlardan biri |
one of the most relevant |
en güvenli olanlardan biri |
one of the safest |
en alakalı olanlardan bazıları |
some of the most relevant |
olanlardan farklı |
which are different from |
kaçınılmaz olanlardan kaçınmak |
avoid the inevitable |
en açık olanlardan biri |
one of the most obvious |
ilk olanlardan biriydi |
was one of the first to |
olanlardan |
as those from |
en az gelişmiş olanlardan biri |
one of the least developed |
en yaygın olanlardan biri |
one of the commonest |
en aktif olanlardan biri |
one of the most active |
en yaygın olanlardan biri |
one of the most pervasive |
olanlardan |
of what took place |
olanlardan |
of what had been |
en hızlı olanlardan biri |
one of the most instantly |
olanlardan farklı riskler |
risks different from |
en tartışmalı olanlardan biri |
one of the most controversial |
olanlardan önemli ölçüde farklı |
significantly differ from those of |
en stresli olanlardan biri |
one of the most stressful |
olanlardan sorumlu |
responsible for what happens |
en popüler olanlardan biri |
one of the most popular ones |
zorunlu olanlardan biri |
one of the requisite |
bu nadir olanlardan biri |
this is one of those rare |
olanlardan farklı olarak |
unlike what happens with |
olanlardan |
that from happening |
en yüksek olanlardan birini temsil eder |
represents one of the highest |
en uzun ömürlü olanlardan biri |
one of the longest lasting |
tehlikede olanlardan kaldırıldı |
removed from endangered |
olası, sonuçta ortaya çıkan, cezai olanlardan sorumlu olmak, |
be liable for any incidental, consequential, punitive, |
en görünür olanlardan biri |
one of the most visible |
olanlardan farklı olarak |
unlike which happens |
çok az olanlardan |
ones of a very few |
en yoğun olanlardan biri |
one of the most intensive |
olanlardan |
one which occurs |
nadir olanlardan biri |
one of the rare |
gerekli olanlardan |
than those required |
tesadüfi olanlardan sorumlu değildir veya |
is not responsible for incidental or |
mevcut olanlardan |
from the ones available |
var olanlardan |
of any existing |
en sembolik olanlardan biri |
one of the most emblematic |