| oluşturmak için bir araya getirilmiş |
pieced together to form |
oluşturmak için bir araya getirilmiş terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| en az bir tanesi hareket eden ve bir araya getirilmiş |
at least one of which move and which are joined together for |
| bir araya getirilmiş |
fitted together |
| bir araya getirilmiş |
have been brought together |
| bir araya getirilmiş |
have been put together |
| bir araya getirilmiş görünüm |
put-together look |
| bir araya getirilmiş |
brought together through |
| tekrar bir araya getirilmiş |
pieced back together |
| ajans tarafından bir araya getirilmiş |
put together by the agency |
| bir araya getirilmiş |
had been put together |
| oluşturmak için bir araya geldi |
came together to form |
| oluşturmak için bir araya gelin |
come together to create |
| oluşturmak için bir araya geldi |
came together to create |
| oluşturmak ve oluşturmak için |
for creating and building |
| için yerine getirilmiş kriterler |
fulfilled criteria for |
| ince bir toz haline getirilmiş |
ground to a fine powder |
| onurlu bir şekilde yerine getirilmiş |
honorably fulfilled |
| her bir gemi standart hale getirilmiş altı hücredendir. |
each vessel's standardized ranks from the six cells |
| karakter oluşturmak, kişilikleri geliştirmek ve daha iyi toplumlar oluşturmak |
form character, to forge personalities and to make better societies |
| provaların sayfa şekline getirilmiş hali |
paste-up |
| toz haline getirilmiş |
powdered |
| biraraya getirilmiş |
pieced together |
| getirilmiş |
levelized |
| toz haline getirilmiş olan |
tritiated |
| usulüne uygun olarak yerine getirilmiş |
duly fulfilled |
| uygun olmayan hale getirilmiş |
rendered unfit |
| yerine getirilmiş |
have been fulfilled |
| yerine getirilmiş |
fulfilled with |
| aerosol haline getirilmiş |
aerosolised |
| bilinçsiz hale getirilmiş |
rendered unconscious |
| tamamen yerine getirilmiş |
completely fulfilled |
| tamamen yerine getirilmiş |
fully fulfilled |
| dile getirilmiş ve bildirilmemiş |
voiced and unvoiced |
| günah keçisi haline getirilmiş |
made into scapegoats |
| yerine getirilmiş söz |
promise fulfilled |
| aktif hale getirilmiş |
capitalised upon |
| kısmen yerine getirilmiş |
partially fulfilled |
| yerine getirilmiş veya feragat |
fulfilled or waived |
| toz haline getirilmiş |
ground to a powder |
| aktif hale getirilmiş |
capitalized upon |
| yerine getirilmiş sayılır |
deemed fulfilled |
| yapılmış veya karşı getirilmiş |
made or brought against |
| yerine getirilmiş sayılır |
shall be deemed fulfilled |
| uygun hale getirilmiş |
rendered pursuant |
| daha iyi hale getirilmiş |
made better off |
| toz haline getirilmiş |
ground into a powder |
| yapılmış veya getirilmiş |
made or brought |
| önceden jel haline getirilmiş |
pre-gelled |
| top haline getirilmiş |
rolled into a ball |
| yerine getirilmiş kişi |
fulfilled person |
| eski haline getirilmiş politika |
reinstated policy |