seninle iletişim kurulacak

seninle iletişim kurulacak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
seninle iletişim kurulacak you will be contacted

seninle iletişim kurulacak terimi için benzer kelimeler ve anlamları

iletişim kurulacak will be contacted
iletişim kurulacak kişi person to contact
iletişim kurulacak kişinin adı name of contact person
iletişim kurulacak kişi person to be contacted
iletişim kurulacak en iyi numara best number to contact
iletişim kurulacak shall be contacted
acil durumlarda iletişim kurulacak kişi person to contact in emergency
bireysel olarak iletişim kurulacak will be contacted individually
tekrar iletişim kurulacak you will be contacted again
iletişim kurulacak will be contactable
e-posta ile iletişim kurulacak will be contacted by email
iletişim kurulacak kişi of the person to contact
yakında sizinle iletişim kurulacak soon you will be contacted
iletişim kurulacak en iyi telefon numarası best phone number to contact
iletişim kurulacak birincil kişi primary person to contact
iletişim kurulacak kişiler persons to be contacted
seçilen adaylarla iletişim kurulacak selected applicants will be contacted
iletişim kurulacak doğru kişi right person to be contacted
iletişim kurulacak will be communicable
seninle seninle bağlantıya geçiyorum i'm contacting you on behalf
kurulacak to be set up
kurulacak to be established
kurulacak to be installed
kurulacak will be set out
şimdi kurulacak now to be established
kurulacak shall be installed
kurulacak would be established
temas kurulacak kişinin ismi contact person name
kurulacak will be instituted
kurulacak will institute
göre kurulacak will be established according to
temas kurulacak kişi contact person with
kurulacak shall be founded on
temas kurulacak contact will be made
kurulacak kredi credit to be established
kurulacak it will be established
kurulacak sürüm version to be installed
yasalarına göre kurulacak bir şirket a company to be incorporated under the laws of
kurulacak going to set up
kurulacak ve korunacak to be established and maintained
bu yıl kurulacak will formed this year
denge kurulacak the balance will be settled
medya okuryazarlığı girişimleri bir parçası olarak kurulacak media literacy initiatives will be established as part of
bölge (ler) irtibat kurulacak kişi region(s)contact person
kurulacak güven trust to be established
kurulacak mallar goods to be installed
eylem kurulacak action be founded
mahkeme kurulacak court will set
kurulacak ve atanacak to be set up and assigned
bugün kurulacak to be established today