| belirli bir kapasiteye sahip olmak |
have a certain capacity |
belirli bir kapasiteye sahip olmak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| liderlik için olağandışı bir kapasiteye sahip olmak |
possess an unusual capacity for leadership |
| böyle bir kapasiteye sahip olmak |
acting such capacity |
| kanıtlanmış bir kapasiteye sahip olmak |
having a proven capacity |
| kapasiteye sahip olmak |
have the capacity |
| yasal kapasiteye sahip olmak |
having legal capacity |
| kapasiteye sahip olmak |
having the capacity |
| yasal kapasiteye sahip olmak |
have legal capacity |
| yasal kapasiteye sahip olmak |
hold legal capacity |
| gerekli yasal kapasiteye sahip olmak |
have the necessary legal capacity |
| yedek kapasiteye sahip olmak |
have spare capacities |
| yasal kapasiteye sahip olmak |
possess the legal capacity |
| fazla kapasiteye sahip olmak, |
to suffer from overcapacity, |
| bol miktarda yedek kapasiteye sahip olmak |
have plenty of spare capacity |
| yeterli kapasiteye sahip olmak |
have sufficient capacity to |
| bu nedenle büyük bir kapasiteye sahip |
therefore have a great capacity |
| kapasiteye sahip |
has the capacity |
| yasal kapasiteye sahip |
with legal capacity |
| kapasiteye sahip |
has a capacity |
| kapasiteye sahip olmalı |
must have capacity |
| hangi kapasiteye sahip |
which has capacity for |
| sadece sınırlı kapasiteye sahip |
has only limited capacity |
| üretecek kapasiteye sahip |
has installed capacity to produce |
| tam kapasiteye sahip |
has full capacity |
| 4 kişilik kapasiteye sahip daire |
apartment with a capacity for 4 persons |
| ayrıca gerekli olabilecek yasal kapasiteye sahip olmalıdır. |
it shall also have such legal capacity as may be necessary f |
| yaratıcı kapasiteye sahip kişi |
person with a creative capacity |
| kapasiteye sahip |
owns capacity |
| kapasiteye sahip şirketler |
companies with capacity |
| f kapasiteye sahip sıcak haddehaneler |
f hot-rolling mills with a capacity |
| boş kapasiteye sahip |
have free capacity |
| yeterli kapasiteye sahip |
has sufficient capacity to |
| sınırlı kapasiteye sahip kişiler |
persons of limited capacity |
| sınırlı kapasiteye sahip |
have limited capacity |
| 500 kişilik kapasiteye sahip |
with a 500-person capacity |
| kapasiteye sahip sistemler |
systems with capacity of |
| yasal kapasiteye sahip değil |
lacks legal capacity |
| sınırlı kapasiteye sahip ülkeler |
countries with limited capacity |
| finansal kapasiteye sahip |
has the financial capacity |
| daha büyük kapasiteye sahip |
with a larger capacity |
| tam kapasiteye sahip |
have full capacities |
| tam yaş ve kapasiteye sahip kişi |
person of full age and capacity |
| daha fazla kapasiteye sahip |
have more capacity |
| yeterli kapasiteye sahip |
with sufficient capacity |
| kapasiteye sahip tesisler |
installations with a capacity |
| aynı kapasiteye sahip |
with the same capacity |
| fazladan kapasiteye sahip değil |
has no extra capacity |
| herhangi bir kapasiteye dahil olmak |
be involved in any capacity |
| kapasiteye yakın olmak |
run near capacity |
| sahip olmak veya sahip olmak |
own or possess |
| sahip olmak ve sahip olmak |
own and possess |