bunu modellemek

bunu modellemek teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bunu modellemek modeling that

bunu modellemek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
etkiyi modellemek model the impact
bir şeyi modellemek to model something
modellemek için kullanılan used to model
etkiyi modellemek model the effect
kıyafetleri modellemek to model clothes
kendini modellemek model itself
hayatımızı modellemek model our lives on
durum modellemek model a situation
kendini modellemek model himself
önemi modellemek model the importance
bu davranışı modellemek model this behavior
kendini modellemek modelling itself
durumu modellemek model the situation
kendini modellemek model herself
stratejiyi modellemek model the strategy
ve ilişkili iş süreçlerini modellemek and to model the associated business processes
öğrenci modellemek model a student
kendini modellemek modelling himself
prototip modellemek model a prototype
kendimizi modellemek to model ourselves
iş vakasını modellemek model a business case
bir işletmeyi modellemek modeling a business
modellemek için to model your
insanı modellemek modelling a human
akustik modellemek to model acoustic
bir aktivite modellemek model an activity
sorumlu davranışı modellemek modeling responsible behavior
bir beceriyi modellemek model a skill
işlevselliği modellemek model the functionality
bir kişiyi modellemek pattern a person
modellemek istiyoruz we want to model
modellemek için kullanılan bilgisayarlar used computers to model
bir miktar modellemek model an amount
cümleyi modellemek model the sentence
miktarı modellemek to model the amount
bir problemi modellemek modeling a problem
bunu yapmak, bunu sağlar doing so ensures that
bunu ya da bunu yapmak doing this or that
bunu bir düşün come to think of it
bunu yapmak make it
bunu bir iş yapmak make it one's business
bunu atlayın skip it
lütfen bunu not al please note that
bunu not et note that
bunu takiben followed by
bunu yaparken in doing so
bunu yapabilirsin you can do it
bunu söylemiştim having said that
bunu gerçekleştir make it happen
bunu yapmamak failure to do so