daha yüksek satışlar sağladı

daha yüksek satışlar sağladı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
daha yüksek satışlar sağladı generated higher sales

daha yüksek satışlar sağladı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
hayat kurtarıcı yardım sağladı ve koruma sağladı has provided life-saving assistance and assured protection
daha yüksek net satışlar higher net sales
yüksek yüksek yüksek en yüksek high higher highly highest
yüksek getiri sağladı yielded a high return
yüksek getiri sağladı yielded high returns
yüksek satışlar higher sales
en yüksek satışlar peak sales
en yüksek satışlar highest sales
yüksek basınçlı satışlar high pressure sales
en yüksek yıllık satışlar peak annual sales
sürekli yüksek satışlar consistently high sales
nispeten yüksek satışlar relatively high sales
yüksek performanslı satışlar high performance sales
satışlar beklenenden yüksek sales higher than expected
daha fazla kanıt sağladı provided further evidence
daha iyi bir anlayış sağladı provided a better understanding
daha önce sağladı has previously provided
daha fazla kanıt sağladı provided further proof of
daha rahat hissetmemi sağladı made me feel more comfortable
daha fazla netlik sağladı provided more clarity
daha iyi sonuçlar sağladı provided better results
daha fazla destek sağladı provided further support
daha fazla fırsat sağladı has provided further opportunity
daha iyi bir görüş sağladı provided a greater insight
daha fazla öngörü sağladı provided further insights
daha fazla öne çıkma sağladı achieved greater prominence
daha fazla fayda sağladı has benefited more
daha fazla koruma sağladı afforded greater protection
daha büyük etki sağladı ensured greater impact
daha fazla ödül sağladı provided greater rewards
daha büyük satışlar larger sales
daha iyi satışlar better sales
daha büyük satışlar bigger sales
daha etkili satışlar more effective sales
daha küçük satışlar smaller sales
daha iyi satışlar için for improved sales
daha hızlı daha yüksek daha güçlü faster, higher, stronger
sağladı has provided
fark etmemi sağladı made me realize
ve bunu sağladı and provided that
sağladı ensured that
sağladı he provided
kanıt sağladı provided evidence
bunu her zaman sağladı always provided that
bir fırsat sağladı provided an opportunity
sağladı has ensured
fırsat sağladı provided the opportunity
güvenliğini sağladı made it to safety
sağladı has been providing
büyük fayda sağladı benefited greatly