olayları izole etmek

olayları izole etmek teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
olayları izole etmek isolate phenomena

olayları izole etmek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kendilerini izole etmek isolate themselves
vücudu izole etmek insulate the body
politik olarak izole etmek isolate politically
kendilerini izole etmek insulate themselves
kendilerini izole etmek isolate themselves from
kendini izole etmek isolate oneself
kendini izole etmek isolating yourself
etkiyi izole etmek isolate the impact
finansal riski izole etmek isolate financial risk
şebekeden izole etmek isolate from mains
kendini izole etmek isolate herself
dilsel izole etmek linguistic isolate
sebebi izole etmek isolate the cause
tehlike bölgesini izole etmek isolate hazard area
kendini izole etmek to isolate himself
çalışma alanını izole etmek isolate the work area
izole etmek yerine rather than isolated
sızıntıyı izole etmek to isolate the leak
kendimi izole etmek isolating myself
izole etmek için kullanılır is used for isolating
izole etmek zor difficult to isolate
. sıcaktan izole etmek, . isolate from heat,
etkili bir şekilde izole etmek effectively isolating
ısıyı izole etmek isolate heat
güvenilir bir şekilde izole etmek reliably isolate
izole etmek için in order to isolate
bir geni izole etmek to isolate a gene
bireyleri izole etmek isolate individuals
gücü izole etmek isolating the power
kendilerini izole etmek isolating themselves from
rolünü izole etmek isolate the role of
dökülmeyi izole etmek isolate spill
izole etmek isolate over
bir işi izole etmek to isolate a work
insanları izole etmek isolate people
hakaret etmek, kötüye kullanmak, taciz etmek, takip etmek, tehdit etmek veya başka türlü defame, abuse, harass, stalk, threaten or otherwise
olayları koordine etmek coordinating events
olayları koordine etmek coordinate events
gelecekteki olayları tahmin etmek anticipating future events
olayları yeniden inşa etmek reconstruct the events
olayları takip etmek following up incidents
olayları tespit etmek detect incidents
akut izole miyokardit acute isolated myocarditis
izole edilebilir isolable
izole isolatable
izole kamera isolated camera
izole patlayıcı bozukluğu isolated explosive disorder
izole piyon isolated pawn
izole nokta isolated point
izole edilmiş proteinüri isolated proteinuria