temel ilkeleri benimsemek

temel ilkeleri benimsemek teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
temel ilkeleri benimsemek adopting basic principles

temel ilkeleri benimsemek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
ilkeleri benimsemek embrace the principles
istihdamın temel ilkeleri governing principles of employment
temel güvenlik ilkeleri fundamental safety principles
temel muhasebe ilkeleri basic accounting principles
birleşmiş kuvvetlerin ve ateşli silahların kanun kullanımı konusundaki temel ilkeleri un basic principles on the use of force and firearms by law
temel insan hakları ilkeleri basic human rights principles
birinin temel ilkeleri someone's key principles
bankacılığın temel ilkeleri fundamental principles of banking
temel işlem ilkeleri basic procedural principles
uluslararası kızılhaç'ın temel ilkeleri fundamental principles of the international red cross
yöneten temel ilkeleri oluşturma establishing the fundamental principles governing the
marksizmin temel ilkeleri basic principles of marxism
adil yargılanmanın temel ilkeleri fundamental principles of fair trial
birleşmiş milletler barış gücünün temel ilkeleri the basic principles of united nations peacekeeping
temel yönetim ilkeleri fundamental management principles
temel eylem ilkeleri basic principles of action
temel simetri ilkeleri fundamental symmetry principles
temel ilkeleri koymak lay the foundational principles
devlet politikasının temel ilkeleri fundamental principles of state policy
temel hakların ilkeleri principles of fundamental rights
basın özgürlüğünün temel ilkeleri fundamental principles of press freedom
anlayışın temel ilkeleri basic principles of understanding
benimsemek adopt
benimsemek commandeer
benimsemek espouse
benimsemek interiorize
yeniden benimsemek re-adopt
bir yaklaşım benimsemek adopt an approach
farklı bir yaklaşım benimsemek take a different approach
fırsatı benimsemek embrace the opportunity
yenilikçiliği benimsemek embrace innovation
yeni bir yaklaşım benimsemek take a new approach
proaktif bir yaklaşım benimsemek take a proactive approach
bütünsel bir yaklaşım benimsemek take a holistic approach
fırsatları benimsemek embrace the opportunities
bir strateji benimsemek adopt a strategy
bu yaklaşımı benimsemek adopt this approach
farklılıkları benimsemek embrace the differences
yeni fikirleri benimsemek embrace new ideas
şeffaflığı benimsemek embrace transparency
uygulamaları benimsemek adopt practices
vizyonu benimsemek embrace the vision
fırsatı benimsemek embracing the opportunity
farklı bir yaklaşım benimsemek adopt a different approach
en iyi uygulamayı benimsemek adopt best practice
olasılığı benimsemek embrace the possibility
bir yaklaşım benimsemek adopt a approach
anlaşmazlığı benimsemek embrace conflict
pragmatik bir yaklaşım benimsemek to take a pragmatic approach
süreci benimsemek embrace the process